M By ahmet. 2009 yılından bugüne en ilgimi çeken ve bir çok çalışma ile kurumsal destek verdiğim konu; Liderlik. Bu yola çıkarken beni tetikleyen ilk soru Nelson Mandela'nın sorduğu şu soru; "İnsanlarını olduklarını düşündüklerinden daha iyisini yapmaları için nasıl motive ediyorsun? Onlara ne söylüyor 4 Hilafetin Yap ısı. 5- Devlet Ba şkanı (Emir) Ve Diğer Görevlilerin Nitelikleri. 6- Devlet Te şkilatı Riyasetinde Kadının Bulunmaması. 7- İslâm Devleti'nin Amacı 8- Niha î Otorite Olarak Kur'an Ve Sünnet. 9- Kanun (Şeriat'ın) Üstünlüğü Ve Hâkimiyeti10- Sosyal G üvenlik Sistemi. 11- Gayri M üslimlerin (Zımmîlerin) Haklan.. KISIM 2.. İSLÂM'IN DEVLET SİSTEMİ. BirHastalıktır! Ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi yöntemleri ile. fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. Detaylı Bilgi İçin. Acil Servis Ekibimiz İle. 7/24 Sizinleyiz! Acil laboratuvar ve radyoloji hizmetlerimizden. her zaman yararlanabilirsiniz. Detaylı Bilgi İçin. 4ZYc7. Fenerbahçe Grundig Erkek Voleybol Takımı, CEV Challenge Kupası finalinin rövanşında İtalyan Andreoli Latina’yı 3-0 yenerek tarihinde ilk kez şampiyon oldu.. FENERBAHÇE ŞAMPİYONLUĞU DOYASIYA KUTLADI CEV Avrupa Erkekler Voleybol Challenge Kupası Finali Rövanş Karşılaşması’nda Fenerbahçe Grundıg, İtalya’nın Andreoli Latina Takımı’nı çıkarttığı başarılı oyunuyla 3-0 mağlup etti. İlk maçı deplasmanda 3-2 kaybeden Fenerbahçe Grundıg 3-0’lık skoru ile şampiyon oldular. İdareciler, sporcular ve taraftarlar ilk kez Avrupa şampiyonu olmanın büyük sevincini doyasıya yaşadılar. Şampiyonanın en değerli sporcusu da Fenerbahçeli Miljkovic seçildi. Şampiyon Fenerbahçe’ye kupasını CEV Asbaşkanı Philip Berben ile Gençlik Hizmetleri ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Tamer Taşpınar verdi. Madalyalarını ise Türkiye Federasyon Başkanı Özkan Mutlugil ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Kıgılı verdiler. Şampiyonayı ikinci olarak bitiren İtalyan Takımı Andreolı’ya da madalyalarını Mahmut Uslu ve Ali Koç’dan aldılar. Şampiyonanın en değerli sporcusu Miljkovic’e de plaketini CEV Asbaşkanı Philip Berben verdi. ENERBAHÇE GRUNDIG 3 – 0 ANDREOLI LATINA HAKEMLER Hudic Martin ÇEK CUM- Miklosic Sanja SLOVENYA SALON TVF Burhan Felek FENERBAHÇE GRUNDIG İbrahim 2, Miljkovic 19, Fonteles 9, Emin 4, Arslan 5, Marshall 12, Serkan L, Metin 1, Ceyhun -, Uğur -, Turgay -, ANDREOLI LATINA Skrimov 7, Verhees 5, Sottiler 1, Noda 7, Candellaro 4, Starovic 16, Rossini L, Micholovic -, Fragkos 2 SAYI75-58 RAKİP HATADAN SAYI23-16 SERVİS72-60 SERVİSTEN SAYI3-3 HATALI SERVİS12-13 HÜCUM75-81 HÜCUMDAN SAYI42-34 BLOKTAN SAYI 7-5 MANŞET47-60 HATALI MANŞET3-3 SETLER 25-22, 25-19, 25-17 SÜRE 74 Dk. 25-23- 26 tanım çomü ilahiyat fakültesi öğretim üyesi yrd. doç. dr genelev yaptılar" terbiyesizliğiçomü tv’de yayınlanan programda çomü ilahiyat fakültesi öğretim üyesi yrd. doç. dr. abdullah akın "çanakkale ve bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. ahır olarak kullanılan camiler var" dedi.''çanakkale onsekiz mart üniversitesi’nin televizyon kanalı çomü tv’de 20 şubat 2018 tarihinde yayınlanan programda skandal ifadeler abdulhamid’in ölümünün anısına gerçekleştirilen programa konuk olarak katılan çomü ilahiyat fakültesi öğretim üyesi yrd. doç. dr. abdullah akın, 1924 yılında çanakkale ve bursa’daki bazı camilerin genelev olarak kullanıldığını iddia etti. uzmanlık alanı ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi eğitimi olan abdullah akın ayrıca çanakkale’de şehit olan askerlerin yanında yaralı askerlerin de canlı canlı toprağa gömüldüğünü söyledi.“sevr antlaşması büyük ortadoğu planıydı”çanakkale’nin haftalık yayımlanan aynalı pazar gazetesinin manşetinde yer alan habere göre; abdullah akın, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan’ın eş başkanı olduğunu açıkladığı büyük ortadoğu projesinin sevr antlaşması olduğunu açıkladı. akın sevr antlaşması ile büyük ortadoğu projesini ve 15 temmuz darbe girişimini birbirine bağlayarak; “bizler çanakkale savaşından zaferle çıkmamıza rağmen sevr’i imzalattılar. aslında sevr planı büyük ortadoğu planıydı yani israil’in bugün yapmak istediği idi. dedelerimiz bu planı 15 temmuz’da olduğu gibi bozdular. savaşarak, tencereyle tavayla bu fransızları, ingilizleri yurttan atarak, paçavra gibi sevr’i attılar. ancak bize daha büyük bir hamle yaptılar lozan’ı imzalattılar” “lozan’ı imzalattılar. bu da ikinci sevr planı oldu. bugünlerde bazı kesimlerden lozan, özgürlük belgesi, lozan türkiye’nin kurtuluş senedi olarak bahsedenleri duyuyorum. bizim dedelerimiz bu topraklara düşman ayak basmasın, ezanlar dinmesin, bayraklar inmesin diye mücadele ettiler” ifadelerini kullandı.“büyük kasap kancalarıyla bunları açtığımız çukurlara çektik, yaralı olanları gömdük”abdullah akın programda çanakkale savaşları esnasında şehit olmuş askerler arasında yaralıların da bulunduğunu ve bu yaralı türk askerlerinin de canlı canlı şehitlerle birlikte gömüldüğünü iddia etti. akın; “19 mayıs 1915 gecesi biz burayı savunurken resmi rakamlara göre söylüyorum; bir gecede 51 subay, bunları askeri kaynaklardan söylüyorum. 3369 er şehit verdik bir gecede ve 97 subay ile 9487 askerimiz yaralandı. toplamda 9584 yaralımız iki siper arasında 4 gün boyunca kaldı. sıcak aylardan bahsediyorum. 9584 yaralı kardeşim bir bardak su verin diye haykırdılar bizler siperden çıkamadık. çanakkale koktu. iki taraftan beyaz bayrak çıktı, 8 saatte bunlar kontrol edilecek. ortada 16 bin şehit ve yaralımız var. mümkün olmadı, iki tarafın anılarında yazıyor. büyük kasap kancalarıyla bunları açtığımız çukurlara çektik, yaralı olanları gömdük” iddiasında askerlerin canlı canlı gömülmesinin kaynağı çanakkale türküsü iddiasıilahiyatçı akın şehitlerle birlikte binlerce yaralının da canlı canlı gömülmesinin kanıtı olarak ise çanakkale türküsü’nün günümüze uyarlanmış sözleri arasında geçen “ölmeden mezara koydular beni” ifadelerini kanıt olarak gösterdi. akın şu ifadelerini kullandı“onun için de bu türkü yazıldı. bu hazin bir türküdür; çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni. bunun sebebi budur yani. hakikatten biz canlı canlı dedelerimizi gömdük.”akın konuşmasının devamında lozan antlaşmasının 129 maddesi ile ingilizlere anzak koyu’nda anıt mezar yapılması için tahsis edilen yerleri toprak kaybı olarak nitelendirdi. lozan ile sadece arı burnu değil birçok yer verildiğini ifade eden ilahiyatçı abdullah akın, musul ve kerkük’ün de bu antlaşma ile birlikte verildiğini söyledi.“hilafetin kaldırılması lozan’ın gizli şartlarındandı”akın programda lozan antlaşmasında gizli maddeler olduğunu söyledi. bu gizli maddelerin etkilerinin bir tanesinin de halifeliğin kaldırılması olduğunu ileri süren abdullah akın “mutlaka duymuşsunuzdur, lozan’ın gizli maddeleri var. bu gizli maddelerin yansımalarından bahsedeyim. 3 mart 1924 halifeliğin kaldırılması. çok önemli bu halifelik 1924 yılında kaldırılıyor, lozan antlaşmasını biz temmuz 1923 de imzalıyoruz. ankara 2-3 ay sonra 13 ekim 1923 başkent oluyor. 1924 martında da halifelik kaldırılıyor. bunlar hiç tartışılmadan meclise hiç sunulmadan otomatik onaylanan yasalardır. peki ingiltere lozan’ı ne zaman onaylıyor? 16 temmuz 1924’te bir yıl sonra çünkü ingiltere’nin bir şartı var halifelik kalkacak” ifadelerini kullandı.“onun için başkanlık türkiye için önemlidir”halifeliğin kaldırılması üzerinden başkanlık sistemine geçen ilahiyatçı abdullah akın sözlerine şöyle devam etti “ingiltere hala kraliçe ile yönetiliyor. hala kraliçenin birçok sömürgesi vardır. amerika başkanlık ile yönetiliyor. onun için başkanlık türkiye için önemli bir nokta oldu. bunu yapanlardan allah razı olsun, bunu kendi çıkarları için kimse yapmıyor. bu ileride türkiye’yi çok ileri bir seviyeye taşıyacak önemli ayaklardan biri oldu. halifelik çimentoydu, tüm dünya müslümanlarının tanıdığı bir referans müessesiydi. vatikan da papa neyse; osmanlıda halifelik oydu. ingiltere’nin hint sömürgelerinde pakistan’da, bangladeş’te 300 milyon müslüman vardı. bunlar halifeden bir emir bekliyorlardı. bu müslümanlar kurtuluş savaşında bize para gönderdiler, gelip çanakkale’de bizimle savaştılar. bu bağın kopartılması için halifelik kaldırıldı.”çanakkale ve bursa’da genelev olarak kullanılan camiler iddiasıçanakkale ve bursa’da camilerin genelev olarak kullanıldığı iddiasını da ortaya atan ilahiyatçı yrd. doç. dr. abdullah akın; “daha enteresan 12 haziran 1924. camiler kapatılıyor düşünebiliyor musunuz? camiler satılıyor. çok özür diliyorum çanakkale ve bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var. ahır olarak kullanılan camiler var. türkiye’de, camiler kapatıyorlar müessese olarak” ifadelerini kullandı.“birleşmiş milletlere kabulün şartı ezan’ın türkçeleştirilmesiydi”konuşmasının devamında harf inkilabı ile bir gecede türk halkının cahil bırakıldığını ileri süren akın, ezanın türkçeleştirmesi ile ilgili de şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. akın; “ezan türkçeleştirildi. 18 temmuz 1832 kendi ifadesi birkaç şeyle bunu toparlayayım. 1932 18 temmuz sabahı burada ezan türkçeleştiriliyor aynı günün akşamı burada akşam amerika’da sabah oluyor. bizi orada birleşmiş milletlere kabul ediyorlar. bunun şart ezan’ın türkçeleştirilmesi idi. çünkü ezan’ı türkçeleştirdiler, camileri kapattılar. harf devrimi yaptılar bizi güya 600 yıllık osmanlı anayasasından, milleti bir arada herkesin hakkını vererek yaşatıldığı bir kanunundan kopardılar. bize bir isviçre medeni kanunu, bir alman ceza kanunu, bir italyan kanunu verdiler. başımıza bir şapka, ayağımıza bir pantolon giydirdiler, güya medeni olduk” temmuz’u lozan’a bağladıayasofya’nın müzeye çevrilmesini de lozan’ın şartlarına bağlayan abdullah akın, lozan ve montrö boğazlar sözleşmesi mütarekesi ile bizlere çorak bir toprak kaldığını söyledi. akın şunları kaydetti “fakat 1 şubat 1935 çok, çok önemli. ayasofya’yı müzeye çevirdiler. istanbul’u ankara’ya taşırsan, ayasofya’yı müzeye çevirirsen ne olur? 1453’ün bir gün öncesine dönersin. çünkü o zaman da istanbul payitaht değildi, ayasofya’da cami değildi. ve evet dediler ki; artık lozan tamamlandı.’ ayasofya müze olduktan sonra. montrö boğazlar meselesi de büyük bir aldatmacadır. çanakkale ve istanbul boğazı’nın her iki tarafında 10’ar km alanda bir tane asker bulundurma hakkına sahiptik. uluslararası bir su haline getirdiler burayı. işte lozan’dan bize çorak bir toprak parçası bıraktılar. her şeyimizi aldılar. şöyle çizin bir haritayı; üst tarafta doğalgaz, alt tarafta petrol ortada çorak bir arazi var. ne bir petrolümüz, ne doğalgazımız ne bir fabrikamız var. dediler ki istanbul’u da bir gün alacağız, orada da geçici kalıyorsunuz’ ne gündü istanbul’u geri alma günleri 15 temmuz günüydü. 15 temmuz’da istanbul’u da bizden alıyorlardı bu halk ferasetini kullandı. sokağa çıktı, tankları durdurdu. allah’ın yardımı oldu.” C Tasova, Tr Salı, Ağustos 9, 2022 Giriş Yap / Kayıt Ol Giriş yap Hoşgeldin! Haydi hesabına giriş yap. kullanıcı adınız şifreniz Şifrenizi mi unuttunuz? Yardım alın Şifre kurtarma Şifreni kurtar emailiniz Email adresine yeni bir şifre gönderilecek. Taşova Gazetesi Amasya Taşova İLÇE REHBERİ Köyler Kaymakamlık Belediye Politika Dernekler Vefat Tüm Kategoriler Köşe Yazısı Çevre İlçeler Eğitim Ekonomi Spor Sağlık Tanıtım Diğer Aylık Arşiv Ağustos 2011 Taşova EMNİYET AMİRLİĞİ İFTAR YEMEĞİ VERDİ 22 Ağustos 2011 Taşova KARAGÖZ-HACİVAT OYUNUNDA İZLEYENLER DOYASIYA GÜLDÜ 21 Ağustos 2011 Taşova AŞKI İLAHİ TASAVVUF MUSİKİSİ ZİYAFETİ 21 Ağustos 2011 Taşova MÜFTÜLÜK İFTAR YEMEĞİ VERDİ 20 Ağustos 2011 Taşova ESENÇAY 5. YAYLA ŞENLİĞİ 31 AĞUSTOSTA 19 Ağustos 2011 Taşova MUSTAFA KORKMAZDAN MEYHANELER İLE İLGİLİ AÇIKLAMA 19 Ağustos 2011 Dernekler BAŞKAN AYDINDAN SANCIYA TEŞEKKÜR ZİYARETİ.. 18 Ağustos 2011 Taşova SOMALİ YE TEKVA DAN DESTEK KAMPANYASI 18 Ağustos 2011 Taşova İLİMİZ VALİLİĞİNE ABDİL CELİL ÖZ ATANDI 17 Ağustos 2011 Taşova İFTAR TOPU 3 DAKİKA ÖNCE ATILDI ,ORUÇLAR KABUL 16 Ağustos 2011 Taşova TAŞOVA DEVLET HASTANESİ ÖZEL HASTANE GİBİ 16 Ağustos 2011 Taşova TAŞOVA BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ MUSTAFA YAYLACI NIN HÜZÜNLÜ GÜNÜ 14 Ağustos 2011 Taşova AK PARTİ GENÇLİK KOLARI SELİM ŞAHİN LE YOLA DEVAM DEDİ 13 Ağustos 2011 Dernekler BAŞAKŞEHİR DE MUHTEŞEM RAMAZAN GECESİ 12 Ağustos 2011 Taşova SANAYİİ CAMİİNDE BİR İLK YAŞANDI 12 Ağustos 2011 Taşova GENEL CERRAHİ UZMANI TOLGAY AKIN GÖREVE BAŞLADI AMELİYATHANENİN TOZLU ÖRTÜLERİ KALKTI 12 Ağustos 2011 Dernekler KARSAVUL KÖYÜ DERNEĞİNDEN TEŞEKKÜR 12 Ağustos 2011 Köşe Yazısı RAMAZANA DAİR.. 12 Ağustos 2011 Taşova TAŞOVA DEVLET HASTANESİ PERSONEL SIKINTISI ÇEKİYOR 11 Ağustos 2011 Taşova BELEDİYE BAŞKANI ÖZGÜR ÖZDEMİR BAFAY MÜDÜRÜNÜ ZİYARET ETTİ 11 Ağustos 2011 Taşova OSMAN ÖZALP VEFAT ETTİ 11 Ağustos 2011 Taşova ULUKÖY BELEDİYE İFTAR ÇADIRININ 9 Ağustos 2011 Taşova CUMHURİYET PARKINDA YAZ AKŞAMLARI FARKLI 9 Ağustos 2011 Taşova SEMAZEN GÖSTERİSİNE YOĞUN İLGİ VARDI 8 Ağustos 2011 Taşova MUTTALİP GENCEL VEFAT ETTİ 8 Ağustos 2011 Taşova RAMAZAN GECELERİ ÇAY BAHÇELERİNDE BİR BAŞKA GÜZEL 7 Ağustos 2011 1232 / 3 KÖŞE YAZILARI Çocuklar ve Yapay Zeka Zümrüt Aysun Caba Eğitim 9 Ağustos 2022 SÖZÜN ÖZÜ GÜLDÜRÜR YÜZÜ Eğitim 9 Ağustos 2022 GÜVEN Eğitim 8 Ağustos 2022 BİR VEFA DUYGUSUNUN TABLOYA DÖNÜŞEN FOTOĞRAFI… Köşe Yazısı 7 Ağustos 2022 AHMET ŞİMŞEK’E CEVAP… Eğitim 6 Ağustos 2022 VAY BE! Eğitim 5 Ağustos 2022 HAVA DURUMU Tasova, TR parçalı az bulutlu enter location ° C ° ° 79% 2kmh 25% Çar 33 ° Per 33 ° Cum 31 ° Cts 34 ° Paz 36 ° ARŞİVDEN RASTGELE HABER MEHMET YAPICI VEFAT ETTİ Köyler 23 Ocak 2022 Büşra’nın ölümüne neden olan yorgun mermi’ olayını çözen polislere ödül Çevre İlçeler 18 Şubat 2021 BİR PORTRE Diğer 29 Ağustos 2021 KATEGORİLERTaşova10362Köyler4975Eğitim2857Vefat2716Amasya2088Diğer2085Köşe Yazısı1927Dernekler1879Kaymakamlık1347 - nasıl gidilir - Antalya haber - Instagram Takipçi Satın Al - Instagram Beğeni Satın Al beylikdüzü psikolog © Telif Eskişehir’de güneşli ve sıcak havanın etkisiyle, bayramın son gününde mangal yapmak isteyen vatandaşlar piknik alanlarında yoğunluk oluşturdu. Eskişehir’de arife ve bayramın ilk gününde etkili olan sağanak yağışların ardından yüzünü gösteren güneşle birlikte ısınan havayı fırsat bilen vatandaşlar, aileleriyle birlikte mesire alanlarına akın etti. Piknikçilerin uğrak noktalarından biri olan Regülatör Piknik Alanı, Kurban Bayramı’nın son gününde piknikçilerin akınına uğradı. Kurban etlerini güzel havada yakılan mangallarda değerlendiren Eskişehirliler, bu sayede güzel havanın tadını çıkardı. Çocuklar yeşil alanlarda top oynayarak vakit geçirirken, bazı vatandaşlar ise kurdukları hamakta dinlendi. İzinlerinin son gününü piknik yaparak değerlendirdiler Güzel havayı ailesiyle piknik yaparak değerlendiren Abdil Karataş, son izin gününü bu şekilde değerlendirdiğini aktardı. Bütün aile fertleriyle mesire alanına geldiğini belirten Karataş, "Hava güzel, ortam güzel, herkes tatilin keyfini çıkarıyor. Yarın iş başı yapacağız son günü değerlendirmeye çalışıyoruz. Akrabalarımla geldim buraya, bütün aile fertlerim burada diyebilirim. Allah kabul l etsin, kurban etinden dağıtacağımız dağıttık, yiyeceğimiz kısmını da buraya getirdik. Allah herkese versin" diye konuştu. Son izin günü alana kahvaltı yapmak için gelerek değerlendiren bir başka vatandaş Selçuk Yolaçan ise, havanın güzel olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili Yolaçan,"Havanın güzel ve tatilin olmasını insanlar bu şekilde değerlendiriyor. Hava güzel olduğu için herkes kahvaltı yapmaya, piknik yapmaya buralara geliyor. Biz de ailecek kahvaltı yapacağız. Biraz geç bir kahvaltı olacak. İznimizin son günü, son günü böyle ailecek kalabalık bir ortama giderek değerlendirelim istedik. Menüde zeytin, peynir ve Eskişehir’in meşhur simidi bir de yapabilirsek menemen yapacağız” ifadelerine yer verdi. "50 yıldır gelmiyorum buraya" 50 yıldır Regülatör Piknik Alanı’na gelmediğini belirten Fikri Sayan, mesire alanının en son gördüğü hali ile şimdiki hali arasında fark olduğunu aktardı. Şimdi daha güzel olduğuna dikkat çeken Sayın şöyle konuştu “Ortam çok güzel, ben yaklaşık 50 yıldır gelmiyorum buraya. Gençliğimde burası çok daha farklıydı. Ben şaşırdım son haline buranın gayet güzel olmuş. Kurban eti olması önemli değil, önemli olan burada hoş bir vakit geçirmek.” Sözcü'nün haberine göre; II. Abdulhamid'in ölümünün anısına gerçekleştirilen programa konuk olarak katılan ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın, 1924 yılında Çanakkale ve Bursa'daki bazı Camilerin Genelev olarak kullanıldığını iddia etti. Uzmanlık alanı İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Eğitimi olan Abdullah Akın ayrıca Çanakkale'de şehit olan askerlerin yanında yaralı askerlerin de canlı canlı toprağa gömüldüğünü söyledi."Sevr Antlaşması Büyük Ortadoğu planıydı"Çanakkale'nin haftalık yayımlanan Aynalı Pazar gazetesinin manşetinde yer alan habere göre; Abdullah Akın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eş Başkanı olduğunu açıkladığı Büyük Ortadoğu Projesinin Sevr Antlaşması olduğunu açıkladı. Akın Sevr Antlaşması ile Büyük Ortadoğu Projesini ve 15 Temmuz Darbe girişimini birbirine bağlayarak; "Bizler Çanakkale Savaşından zaferle çıkmamıza rağmen Sevr'i imzalattılar. Aslında Sevr Planı Büyük Ortadoğu Planıydı yani İsrail'in bugün yapmak istediği idi. Dedelerimiz bu planı 15 Temmuz'da olduğu gibi bozdular. Savaşarak, tencereyle tavayla bu Fransızları, İngilizleri yurttan atarak, paçavra gibi Sevr'i attılar. Ancak bize daha büyük bir hamle yaptılar Lozan'ı imzalattılar" dedi."Lozan ikinci Sevr planıdır"Akın; "Lozan'ı imzalattılar. Bu da ikinci Sevr Planı oldu. Bugünlerde bazı kesimlerden Lozan, Özgürlük Belgesi, Lozan Türkiye'nin kurtuluş senedi olarak bahsedenleri duyuyorum. Bizim dedelerimiz bu topraklara düşman ayak basmasın, ezanlar dinmesin, bayraklar inmesin diye mücadele ettiler" ifadelerini kullandı."Büyük kasap kancalarıyla bunları açtığımız çukurlara çektik, yaralı olanları gömdük"Abdullah Akın programda Çanakkale Savaşları esnasında şehit olmuş askerler arasında yaralıların da bulunduğunu ve bu yaralı Türk askerlerinin de canlı canlı şehitlerle birlikte gömüldüğünü iddia etti. Akın; "19 Mayıs 1915 gecesi biz burayı savunurken resmi rakamlara göre söylüyorum; bir gecede 51 subay, bunları askeri kaynaklardan söylüyorum. 3369 er şehit verdik bir gecede ve 97 subay ile 9487 askerimiz yaralandı. Toplamda 9584 yaralımız iki siper arasında 4 gün boyunca kaldı. Sıcak aylardan bahsediyorum. 9584 yaralı kardeşim bir bardak su verin diye haykırdılar bizler siperden çıkamadık. Çanakkale koktu. İki taraftan beyaz bayrak çıktı, 8 saatte bunlar kontrol edilecek. Ortada 16 bin şehit ve yaralımız var. Mümkün olmadı, iki tarafın anılarında yazıyor. Büyük kasap kancalarıyla bunları açtığımız çukurlara çektik, yaralı olanları gömdük" iddiasında askerlerin canlı canlı gömülmesinin kaynağı Çanakkale Türküsü iddiasıİlahiyatçı Akın şehitlerle birlikte binlerce yaralının da canlı canlı gömülmesinin kanıtı olarak ise Çanakkale Türküsü'nün günümüze uyarlanmış sözleri arasında geçen "Ölmeden mezara koydular beni" ifadelerini kanıt olarak gösterdi. Akın şu ifadelerini kullandı"Onun için de bu türkü yazıldı. Bu hazin bir türküdür; Çanakkale İçinde Vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni. Bunun sebebi budur yani. Hakikatten biz canlı canlı dedelerimizi gömdük."Akın konuşmasının devamında Lozan Antlaşmasının 129 maddesi ile İngilizlere Anzak Koyu'nda anıt mezar yapılması için tahsis edilen yerleri toprak kaybı olarak nitelendirdi. Lozan ile sadece Arı Burnu değil birçok yer verildiğini ifade eden İlahiyatçı Abdullah Akın, Musul ve Kerkük'ün de bu antlaşma ile birlikte verildiğini söyledi."Hilafetin kaldırılması Lozan'ın gizli şartlarındandı"Akın programda Lozan Antlaşmasında gizli maddeler olduğunu söyledi. Bu gizli maddelerin etkilerinin bir tanesinin de halifeliğin kaldırılması olduğunu ileri süren Abdullah Akın "Mutlaka duymuşsunuzdur, Lozan'ın gizli maddeleri var. Bu gizli maddelerin yansımalarından bahsedeyim. 3 Mart 1924 halifeliğin kaldırılması. Çok önemli bu Halifelik 1924 yılında kaldırılıyor, Lozan Antlaşmasını biz Temmuz 1923 de imzalıyoruz. Ankara 2-3 ay sonra 13 Ekim 1923 başkent oluyor. 1924 Martında da halifelik kaldırılıyor. Bunlar hiç tartışılmadan meclise hiç sunulmadan otomatik onaylanan yasalardır. Peki İngiltere Lozan'ı ne zaman onaylıyor? 16 Temmuz 1924'te bir yıl sonra çünkü İngiltere'nin bir şartı var halifelik kalkacak" ifadelerini kullandı."Onun için başkanlık Türkiye için önemlidir"Halifeliğin kaldırılması üzerinden Başkanlık Sistemine geçen İlahiyatçı Abdullah Akın sözlerine şöyle devam etti "İngiltere hala Kraliçe ile yönetiliyor. Hala kraliçenin birçok sömürgesi vardır. Amerika Başkanlık ile yönetiliyor. Onun için Başkanlık Türkiye için önemli bir nokta oldu. Bunu yapanlardan Allah razı olsun, bunu kendi çıkarları için kimse yapmıyor. Bu ileride Türkiye'yi çok ileri bir seviyeye taşıyacak önemli ayaklardan biri oldu. Halifelik çimentoydu, tüm dünya Müslümanlarının tanıdığı bir referans müessesiydi. Vatikan da Papa neyse; Osmanlıda halifelik oydu. İngiltere'nin Hint sömürgelerinde Pakistan'da, Bangladeş'te 300 milyon Müslüman vardı. Bunlar halifeden bir emir bekliyorlardı. Bu Müslümanlar Kurtuluş Savaşında bize para gönderdiler, gelip Çanakkale'de bizimle savaştılar. Bu bağın kopartılması için halifelik kaldırıldı."Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler iddiasıÇanakkale ve Bursa'da camilerin genelev olarak kullanıldığı iddiasını da ortaya atan İlahiyatçı Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın; "Daha enteresan 12 Haziran 1924. Camiler kapatılıyor düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye'de, Camiler kapatıyorlar müessese olarak" ifadelerini devamında Harf İnkilabı ile bir gecede Türk halkının cahil bırakıldığını ileri süren Akın, ezanın Türkçeleştirmesi ile ilgili de şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Akın; "Ezan Türkçeleştirildi. 18 Temmuz 1832 Kendi ifadesi birkaç şeyle bunu toparlayayım. 1932 18 Temmuz sabahı burada Ezan Türkçeleştiriliyor aynı günün akşamı burada akşam Amerika'da sabah oluyor. Bizi orada Birleşmiş Milletlere kabul ediyorlar. Bunun şart Ezan'ın Türkçeleştirilmesi idi. Çünkü Ezan'ı Türkçeleştirdiler, camileri kapattılar. Harf devrimi yaptılar bizi güya 600 yıllık Osmanlı anayasasından, milleti bir arada herkesin hakkını vererek yaşatıldığı bir kanunundan kopardılar. Bize bir İsviçre medeni kanunu, bir Alman Ceza Kanunu, bir İtalyan kanunu verdiler. Başımıza bir şapka, ayağımıza bir pantolon giydirdiler, güya medeni olduk" Temmuz'u Lozan'a bağladıAyasofya'nın müzeye çevrilmesini de Lozan'ın şartlarına bağlayan Abdullah Akın, Lozan ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi Mütarekesi ile bizlere çorak bir toprak kaldığını söyledi. Akın şunları kaydetti "Fakat 1 Şubat 1935 çok, çok önemli. Ayasofya'yı müzeye çevirdiler. İstanbul'u Ankara'ya taşırsan, Ayasofya'yı müzeye çevirirsen ne olur? 1453'ün bir gün öncesine dönersin. Çünkü o zaman da İstanbul Payitaht değildi, Ayasofya'da cami değildi. Ve evet dediler ki; 'Artık Lozan tamamlandı.' Ayasofya Müze olduktan sonra. Montrö Boğazlar meselesi de büyük bir aldatmacadır. Çanakkale ve İstanbul Boğazı'nın her iki tarafında 10'ar km alanda bir tane asker bulundurma hakkına sahiptik. Uluslararası bir su haline getirdiler burayı. İşte Lozan'dan bize çorak bir toprak parçası bıraktılar. Her şeyimizi aldılar. Şöyle çizin bir haritayı; üst tarafta doğalgaz, alt tarafta petrol ortada çorak bir arazi var. Ne bir petrolümüz, ne doğalgazımız ne bir fabrikamız var. Dediler ki 'İstanbul'u da bir gün alacağız, orada da geçici kalıyorsunuz' ne gündü İstanbul'u geri alma günleri 15 Temmuz günüydü. 15 Temmuz'da İstanbul'u da bizden alıyorlardı bu halk ferasetini kullandı. Sokağa çıktı, tankları durdurdu. Allah'ın yardımı oldu."

abdil akın genel cerrahi yorumları