MilliGazete yazarı Mücahit Gültekin, Milli Görüş lideri, Refah-Yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ’ı kaleme aldı. Duygusal bir dille Erbakan hocayı yazan Gültekin, “Babam öleli 15 yıl, annem öleli 12 yıl oldu. Son gittikleri seçimde oylarını yine Hoca'ya verdiler. Son seçimde de kaybettiler; en ağır şekilde. Bunu biliyorlardı. Annemöleli tam 61 gün oldu. 2. Nov. 19. Anneciğim, sen gittin gideli tam bir sene olacak. İlk iki ay feciydi. Hani dedim ya duvara çarpan merkezini kaybetmiş sinekler diye? Bayağı bir kazımak zorunda kaldık kendimizi camlardan, duvarlardan. HowI Met Your Mother, 9 Sezondur hayatımızda olan ve yıllar geçse de unutulmayacak dizilerden biri oldu. Bilindiği gibi dizi; Ted’in 2030 yılında 2 çocuğunu da karşısına alıp anneleriyle nasıl tanıştıklarını anlatmasıyla başladı. 8 sene boyunca Ted’in karısının kim olacağını büyük bir azimle bekledik. Hayatına giren her kadına ‘evet, işte kesin anne bu RıdvanEge'nin kızı Prof. Dr. Ufuk Ege Uygur, "Babam Rıdvan Ege ve annem Binnaz Ege Ufuk Üniversitemizde hasta olarak çok iyi bakılmıştır. Bu onların ömrüne ömür katmıştır. Babam öleli bir sene oldu ama ben öyle bir şey hissediyorum ki sanki annem babam vefat etmedi. Yakınlarda bir yerde bizi duyuyor, bizi izliyor. Ağlayüreğim ağla giden bir daha gelmeyecek buraya ağla gözlerim ağla annem bastığım toprak altında. Anneciğim tatlı dillerini altın gibi kalbini çok özledim. Sen çok özeldin annem. Senin gülüşünü özledim. Ben dünyada cehennemi yaşadım annem sen gittikten sonra. Sensiz yaşamak çok ağır geldi bana be güzel annem. Annemve babamdan dul ayligi alıyorum annemden aldigim dul ayligina zam almadım neden Benim rahmetlim 1 yil olucak nurlarda yatsin sgken 2000 tl 1l maas aliyordu gitti ben 1800 aliyorum bayram ikramiyesi bile kesiliyor 1000 alirken 825 lira oglum calisiyordu onuda cikardilar eeee emekli ayligi 1800 tl ne nasil geciniceeez coooook zorrrr C3oSls3. Bursa'da çöple dolu evin tahliyesi sırasında kilitli bir odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya’da yaşayan annesi Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi. Kardeşinin tutuklanmasını Olması gereken oldu devletime güveniyorum’ sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor” dedi. Bursa'nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., “Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa’da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya’ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu” diye konuştu. "Adres kapalı olduğu için bulamadım" Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., “Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya’ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile’de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi” dedi. "Çocuğumun çöpten çıktığını duyunca şok oldum" Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., “Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa’ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya’ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi” diye konuştu. "Akşam çizgi film izledi, çerez yedi" Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., “Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler” ifadelerini kullandı. "Ben bir anneyim, oğlumun yanımda olması gerekir" Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., “Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim” dedi. "Devletin vereceği cezaya güveniyorum" Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., “Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor” diye konuştu. Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm Antalya haberleri, bu bölümde editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Antalya Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır. Bursa'da çöple dolu evde kilitli halde bulunan 9 yaşındaki Muhammet'in annesi, acımasız teyzenin tutuklanması hakkında konuştu. Kardeşinin tutuklanmasını 'Olması gereken oldu devletime güveniyorum' sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Haber Giriş Tarihi 0804 Haber Güncellenme Tarihi 1323 Bursa'nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. "3 YILDIR ÇOCUĞUMU ARIYORUM" Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., "Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa'da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya'ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu" diye konuştu. "ADRES KAPALI OLDUĞU İÇİN BULAMADIM" Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., "Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya'ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile'de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi" dedi. "ÇOCUĞUMUN ÇÖPTEN ÇIKTIĞINI DUYUNCA ŞOK OLDUM" Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., "Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa'ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya'ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi" diye konuştu. "AKŞAM ÇİZGİ FİLM İZLEDİ, ÇEREZ YEDİ" Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., "Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler" ifadelerini kullandı. "BEN BİR ANNEYİM, OĞLUMUN YANIMDA OLMASI GEREKİR" Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., "Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim" dedi. "DEVLETİN VERECEĞİ CEZAYA GÜVENİYORUM" Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., "Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor" diye konuştu. Bursa'nın Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti."3 YILDIR ÇOCUĞUMU ARIYORUM"Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., "Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa'da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya'ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu" diye konuştu."ADRES KAPALI OLDUĞU İÇİN BULAMADIM"Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., "Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya'ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile'de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi" dedi."ÇOCUĞUMUN ÇÖPTEN ÇIKTIĞINI DUYUNCA ŞOK OLDUM"Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., "Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa'ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya'ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi" diye konuştu."AKŞAM ÇİZGİ FİLM İZLEDİ, ÇEREZ YEDİ"Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., "Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler" ifadelerini kullandı."BEN BİR ANNEYİM, OĞLUMUN YANIMDA OLMASI GEREKİR"Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., "Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim" dedi."DEVLETİN VERECEĞİ CEZAYA GÜVENİYORUM"Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., "Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor" diye Haber Ajansı / Yerel Antalya Oğlum Bursa 3. Sayfa Yerel Haberler 2205 Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesi "Kız kardeşim olması gereken cezayı aldı, devletin vereceği cezaya güveniyorum" Çöp evde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A. Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesi "Kız kardeşim olması gereken cezayı aldı, devletin vereceği cezaya güveniyorum"Çöp evde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A. "Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum""3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler""Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum""Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim, o benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor"ANTALYA - Bursa'da çöple dolu evin tahliyesi sırasında kilitli bir odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki çocuğun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi. Kardeşinin tutuklanmasını 'Olması gereken oldu devletime güveniyorum' sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Sevgi Evi nedir, kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor" Nilüfer ilçesinde çöp evdeki bir kilitli odada bitkin halde bulunan 9 yaşındaki erkek çocuğunun Antalya'nın Aksu ilçesinde yaşayan annesi Yasemin A., yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Balkonda çocuğu için aldığı karton kutu içindeki oyuncak ve kıyafetleri gösteren Yasemin A., düzenli olarak çocuğuna eşya gönderdiğini belirtti. Yasemin A., 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşinin kadına şiddet olaylarından adresine gizlilik kararı aldırması nedeniyle bir türlü sonuca ulaşamadığını belirtti. Oğlunu aramadığı bir gün dahi olmadığını dile getiren Yasemin A., "Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa'da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya'ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım. Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu" diye konuştu."Adres kapalı olduğu için bulamadım" Kadına şiddet yasasının boşluklarından faydalanarak kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., "Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı. Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya'ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile'de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi" dedi."Çocuğumun çöpten çıktığını duyunca şok oldum"Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., "Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa'ya gelmemi istediler. otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı. Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya'ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık. Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi" diye konuştu."Akşam çizgi film izledi, çerez yedi"Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., "Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler" ifadelerini kullandı."Ben bir anneyim, oğlumun yanımda olması gerekir"Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen ve konuşurken gözleri dolan Yasemin A., "Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim" dedi."Devletin vereceği cezaya güveniyorum"Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., "Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor" diye konuştu. İnşaat çalışması sebebiyle evlerin yanındaki toprak ve karayolu, fay hattı gibi yarıldı Antalya'da çıkan orman yangını havadan ve karadan müdahaleyle söndürüldü Antalya'da uyuşturucu operasyonunda 6 kişi gözaltına alındı Kaynak İHA Antalya, Oğlum, Bursa, Genel, Yerel, Son Dakika Son Dakika › Genel › Çöp evde bitkin halde bulunan çocuğun annesi 'Kız kardeşim olması gereken cezayı aldı, devletin vereceği cezaya güveniyorum' - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika BUGÜN 5 yıl oldu annem öleli. Ve benim onu düşünmediğim tek bir gün bile yok. Bazen onun artık olmadığını fark ettiğimde Gravity’ filminde uzayın derinliklerine, karanlığa doğru ağır ağır uzaklaşan George Clooney gibi hissediyorum. İşte böyle anlardan birinde, birkaç hafta önce, korkunç bir şey oldu. Hiçbir yere gitmeyen trafiğin orta yerinde, arabanın içinde oturmuş onunla dertleşirken annemin yüzünü unuttum! İnsanların yüzlerini hatırlama konusunda pek iyi sayılmam doğrusu. Hani o bir gördüğü yüzü bir daha unutmayanlar’dan değilim ben ama insan annesinin yüzünü unutur mu ya!.. Sizi temin ederim o birkaç saniye hayatımın en korkunç kâbuslarından biriydi. Daha da doğrusu Borges’in tarif ettiği gibi bir karabasan’ın orta yerine düştüğümü hissettim. Sonsuzluk kadar uzun o kısacık anda ne yaptıysam bir türlü annemin yüzünü gözümün önüne getiremedim. Etrafımdaki otomobillerin farları yıldızlar, ben de sonsuz boşlukta döne döne karanlığın içine doğru giden Clooney’dim! Ve sonunda karabasan denen o yılgının içinde buldum kendimi; Borges’in dediği gibi “Karabasan her şeyden önce yılgıdır çünkü...” SEN KİMSİN, KİMSİN SEN? Jeff Kleeman, yaklaşık 30 yıldır yapımcı, yazar ve daha birçok şey olarak Hollywood’da çalışan biri. Hayatlarını imaj’larıyla kazanan insanların sektöründe Kleeman’ın küçük bir kusuru var “Bir gördüğü yüzü bir daha hatırlamıyor!” Hem de öyle birkaç gün geçtikten sonra falan değil; gözlerini konuştuğu kişinin yüzünden çene ile alında saçların başladığı nokta bir an olsun ayırıp geri döndüğünde karşısındaki kişi daha önce hiç görmediği biri oluveriyor. Benim daha önce hiç duymadığım, Jeff Kleeman’ın içinde bulunduğu bu duruma yüz körlüğü’ deniyormuş. O, bu tanımdan nefret ediyor “İnsanların yüzünü gayet iyi görüyorum. Benim sorunum hatırlamakta. İş hatırlamaya geldiğinde adeta hafızamı kaybediyorum...” Bir şeyin varlığından hiç haberdar olunmadığında eksikliğinin de hissedilmediğini söylüyor “Çocukken insanların yüzünü hatırlamanın herkesin yaptığı bir şey olduğunu hiç düşünmüyordum. Ailemi saçlarından, kıyafetlerinden, seslerinden tanıyordum...” ÇOCUĞUNU TANIMIYOR İnsanların ne kadar tanındığının en önemli özellikler’den biri olduğu Hollywood’da Jeff Kleeman için kimsenin kimseden farkı yok; en azından gözlerini yüzlerinden kaçırdığında tüm o yıldızların hepsi, daha önce hiç görmediği sıradan bir kişi oluveriyor bir anda. Film izlerken karakterler görüntülerini değiştirdiklerinde, saçlarını kestirip ya da ne bileyim bıyık bıraktıklarında hepsinin birbirine girdiğini söylüyor “Filmin sonunda kimin Brad Pitt kimin Scarlett Johansson olduğunu öğrenmek benim için büyük sürpriz oluyor!” Bu sadece ünlü’ler için geçerli bir durum da değil elbette... Zaten Jeff de “Bu rahatsızlığın en acı veren yanı çocuklarını’nın bile yüzünü hatırlayamamak...” diyor. Eşini, annesini, babasını, arkadaşlarını kısaca tüm sevdiklerini her gün belki de onlarca kez ’ilk kez görüyor!’ İnsanı deli edecek bu durumda bile Kleeman bardağın dolu tarafına bakmaya çalıştığını ekliyor “Çocuklarımın yüzünü her gördüğümde güzellikleri karşısında aklım başımdan gidiyor; hem de her seferinde ve bu iyi bir şey. Siz bir kez âşık oluyorsunuz ben her gün, her gördüğümde ilk kez karşılaşmışım gibi...” HAYATIN ESPRİSİ! Arabada annemin yüzünü unuttuğum o akşamdan birkaç gün sonra Jeff Kleeman’ın öyküsünü okudum. Hayatın garip bir espri anlayışı var... Benimle Kleeman’ın yollarını en alakasız zamanda kesiştirip sonra da bize nanik yaparak kahkahalarla gülebiliyor! O akşam eve döndüğümde uzun uzun annemin fotoğraflarına baktım. Melek yüzünü bir daha unutmamak için aklımın bir köşesine astım...

annem öleli bir yıl oldu