roadto success 2.Ünite testlerİ road to success test 2 Ünite 2 improving one's looks 8.sinif İngİlİzce testlerİ improving one's looks 3.Ünite test 2 detective stories 8.sinif İngİlİzce testlerİ detective stories test ÇÖz İngİlİzce
Thehyperdrive was a propulsion system that allowed a starship to reach lightspeed and traverse the void between stars in the alternate dimension of hyperspace. As a consequence, the hyperdrive was a key instrument in shaping galactic society, trade, politics, and war. The hyperdrive functioned by sending hypermatter particles to hurl a ship into hyperspace while
InternationalJournal of Literature and Arts (IJLA) , a peer-reviewed open access journal published bimonthly in English-language, aims to foster a wider academic interest in literature and arts, and publishes a wide range of researches on literature studies, art theory, appreciation of arts, culture and history of arts and other latest findings and achievements
Sınıfİngilizce Simple Past Tense Testi Çalışma Sayfası (12281) İngilizce shouldn't ile ilgili cümleler 10 tane (12132) İngilizce interested in, good at, bad at, crazy about, keen on, fond of, can't stand, prefer ile cümleler (12088) İngilizce comparative cümle örnekleri (25 tane) (11644). How to Use the Generic License Key. 4. 5.
7SINIF VIP İNGİLİZCE SORU BANKASI 11,25 TL en uygun fiyatla Ücretsiz hızlı kargo seçenekleri ile seni bekliyor.
İngilizcegeçmiş zaman (simple past tense) konu anlatımı ana sayfasına gitmek için buraya tıklayın. ⬤ Exercise 1 – İngilizce geçmiş zaman alıştırması. Aşağıdaki İngilizce cümlelerde boşlukları geçmiş zaman (simple past tense) yapısına göre doldurun. Cevapları tutup uygun boşluklara bırakarak soruları cevaplayın.
Vi9CK. “Used to” konu anlatımı ile hem olumlu, hem olumsuz hem de soru hallerinin nasıl kullanıldığını sizler için özetledik. USED TO Kullanımı Geçmişte sürekli olarak yapılan ama artık yapılmayan eylemleri ya da alışkanlıkları ifade ederken used to kalıbını kullanıyoruz. Formül; Özne+ used to + fiil Örnekler; When he was an alcoholic, he used to beg for a drink. O bir alkol bağımlısıyken, içki için yalvarırdı. The poor people in the village used to rely on his benevolence. Köydeki fakir insanlar onun yardımlarına güvenirdi. My family used to live in that old house once upon a time. Ailem bir zamanlar o eski evde kalırdı. = Şimdi başka evde kalıyor. I used to grind my teeth when I got angry during my childhood. Çocukluğumda, sinirlendiğimde dişlerimi gıcırdatırdım.= Ancak şimdi yapmıyorum. I used to play basketball. I don’t play anymore. Eskiden basketbol oynardım. Yani artık oynamıyorum. He used to smoke a lot. He doesn’t smoke now/anymore. Eskiden çok sigara içerdi.Şimdi/Artık içmiyor. Used to kalıbı ile kurulan cümleleri olumsuz cümleye çevirmek için used to’ ifadesinden önce didn’t, olumsuz ve soru cümlelerini yaparken used to’ ifadesindeki d’ harfi çıkarılır. Olumsuz Negative I didn’t use to Fiil Yalın hali You We They He She It Örnekler; She didn’t use to smoke, but she does now. Eskiden sigara içmezdi, ama şimdi içiyor. Ayşe and her friend didn’t use to talk with each other. Ayşe ve arkadaşı birbirleri ile konuşmazdı. She didn’t use to eat apples. O elma yemezdi. She didn’t use to live in İstanbul 10 years ago. 10 yıl önce İstanbul’da yaşamıyordu. Soru Question Did I Use To You We They He She It Örnekler; Did you use to smoke when you were very young? Çok gençken sigara içer miydin? Did you use to drink milk a lot? Eskiden çok süt içer miydin? Where did you use to live? Nerede yaşıyordun? Did he use to prepare breakfast? O kahvaltı hazırlar mıydı? BE USED TO Alışık Olmak Bu yapı “ used to + V1” aksine “alışkanlık” ifade eder. Yani, şuanda yapıldığını gösterir. Kendisinden sonra mutlaka isim alır. Formül; Özne + be used to + Ving Örnekler; I was used to waiting for hours to see my doctor. Doktorumu görmek için saatlerce beklemeye alışıktım. I am used to getting up early. Ben erken kalkmaya alıştım. Some students aren’t used to the snow and ice in Sivas. Bazı öğrenciler Sivas’taki fırtına ve kara alışkın değiller. Women in Anatolia are used to getting up early every day. Anadolu’daki kadınlar her gün erken kalkmaya alışkınlar. Are you used to driving your car fast? Arabanızı hızlı sürmeye alışık mısınız? I’m used to running fast. Hızlı koşmaya alışkınım. GET USED TO Alışmak Yeni yeni alışılmaya başlayan olaylarda kullanılır. Bir şeye alışmak eylemini ifade eder. Formül; Özne + get used to + Ving Örnekler; He is getting used to learning how to drive a car. Araba sürmesini gittikçe öğreniyor. They are getting used to learning how to reply to my questions in English. İngilizce sorularıma cevap vermeye gittikçe alışıyorlar. You will get used to the noise soon. Kısa süre sonra bu gürültüye alışacaksın. I never got used to shaking hands with people all the time when I lived there. Orada yaşarken durmadan insanlarla el sıkışmaya alışamadım. I’m getting used to smoking nowadays owing to stress and strains in my business life. İş hayatındaki stres ve gerginlikler yüzünden son zamanlarda sigara içmeye alışıyorum. Used to kalıbı ingilizcenin en kolay en zevkli gramer konularından biridir. İngilizceyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek ve kendinizi dil konusunda daha fazla geliştirmek için “Cambly” burada… Cambly sayesinde kendinize özel eğitim programı oluşturabilir, yabancı eğitmenler ile karşılıklı diyalog halinde olarak içinizdeki konuşma korkusunu yenebilir ve bu sürede kendinizde gördüğünüz eksiklikleri kaydedilen ingilizce ders videolarınız ile tekrar tekrar izleyip telafi edebilirsiniz. O zaman Cambly de ana dili ingilizce olan eğitmenlerle dilinizi geliştirme deneyimini yaşamak için hemen blog100’ kodu ile ücretsiz deneme dersinizi almaya başlayın.
İngilizcede belli başlı olmak üzere birçok önemli grammar dilbilgisi konusu vardır. Bu konular tense, adverb, conjunctions, subjunctive ve modallardır. Bu konuları bilmek İngilizce öğrenirken epey önemlidir çünkü dilin yapı taşları olan bu konular ile pek sık karşılaşırız. İngilizce öğrenirken dilbilgisi konularının tam olarak ve kapsamlı bir şekilde öğrenilmesi dil öğrenimini konuların birçoğu sitemizde verilmiştir. Şimdi ise modals başlığında have to has to konusunu detaylı günlük hayat içerisinde sorumluluk gerektiren veya zorunluluk şartı taşıyan durumlar ile karşılaşırız. Bu durumları anadilimizde istemsizce modals’lar ile ifade ederiz. Mesela çocuğunuzun ödevini yapması gerekiyor diyelim. Bu sorumluluğu ifade ederken şu cümleyi kullanabiliriz “Oğlum/Kızım ödevini yapman gerekiyor yoksa bilgisayar oynayamazsın!” Bu cümle sorumluluk ,zorunluluk ve şart ifade etmektedir. Bu cümleyi İngilizcede “You have to do your homework, if you don’t, you will not play videogames” şeklinde ifade ederiz. Bu iki cümlede de modal başlığı kendi içerisinde have to, must, should, can ve could başlıklarına ayrılır. Bu makalede have to konu anlatımı bahsedilenleri özetleyecek olursak Günlük hayatta birçok durum ile karşılaşırız ve bu durumlara olan ifadelerimizi modals’lar kullanarak ifade to konusunu iki boyutta ele alabiliriz Grammatik Dil bilgisel açıdan ve Semantic Anlamsalİngilizcede have to has to ifadeleri bir zorunluluk obligation ifade ederken kullanılır. Bu zorunluluk ise genellikle çevreden gelir. Örnek verecek olursakI have to do my homework – Ödevimi yapmak zorundayımÖğrencinin ödevini yapmasını zorunlu kılan şey öğretmenin vermesidir. Yani zorunluluk dış bilgisel açıdan have to iki farklı forma sahiptir Have to ve has toHave to ifadesi I,You,We ve They özneleri için kullanılırken Has to ise He, She ve It özneleri için kullanılır. Örnek cümlelere bakalımI have to go to the school – Okula gitmek zorundayım/gitmem gerekYou have to be patient – Sabırlı olmak zorundasınWe have to arrive on time – Vaktinde gelmek zorundasınThey have to come early – Onlar erken gelmek zorundaHas to formu ise aşağıdaki şekilde kullanılırHe has to bathe – O erkek duş almak zorundaShe has to sign the document – O kız dokümanı imzalamak zorundaIt has to be real! – Bu gerçek olmalı şaşkınlık ifadesiHave to kullanımına dair bilinmesi gereken bir diğer şey ise olumsuz have to formudur. Bu forum İngilizcede alışageldiğin aksine farklı bir şekilde yapılır. İnceleyecek olursakWe have to clean the house + – Evi temizlemek zorundayızWe don’t have to clean the house - – Evi temizlemek zorunda değilizHave to’ya not ekini getirmek yerine başında don’t yardımcı fiili getirilir. Bu kullanım geçerlidir. İngilizcedeki has to formu ise farklı bir şekilde has to give the homework – Ödevi vermek zorundaHe doesn’t have to give the homework – Ödevi vermek zorunda değilHas to olumsuz kullanımında ise ifadenin başına doesn’t yardımcı fiili edecek olursak İngilizce have to konusu zorunluluk ifade ederken to – Has to konu anlatımında soru başlığı öğrencilerin gözünü korkutabilir. Bunun nedeni have to ve has to’nun kişilere göre farklı çekimlenmesi ve çeşitli kullanımları olmasıdır. Kafa karışıklığını giderebilmek için have to’nun içinde bulunduğu cümleler okunmalı ve analiz edilmelidir. Şimdi ise have to has to soru nasıl oluşturulur onu İngilizcede zorunluluk sorusu sormak istiyorsak have to ve must kullanabiliriz. Bu modalları kullanarak soru oluşturmak için İngilizcedeki temel bilinen kural uygulanır Yardımcı fiil başa getir ve soruyu oluştur. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta öznedir. Aşağıdaki cümleyi inceleyelimDo I have to prepare a breakfast for you every morning? – Senin için her sabah kahvaltı hazırlamak zorunda mıyım?Do we have to sign the document? – Belgeyi imzalamak zorunda mıyız?Do they have to know where we are right now? – Şuan nerede olduğumuzu bilmek zorundalar mı?Yani baştaki do’dan sonra özne ve ardından have to kalıbı getirilir. Aynı yöntem has to için de geçerlidir fakat bir istisna daha var. Has to yerine have to kullanılır. Çok karmaşık gelebilir fakat have to kalıbı İngilizcedeki en zor modallardan biridir. Bu nedenle have to cümlelerini analiz etmekte fayda var. Şimdi has to ile ilgili soru cümlelerini he have to do that? – O erkek bunu yapmak zorunda mı?Does she have to know that I will marry? – O kız evleneceğimi bilmek zorunda mı?Does ıt have to be correct? – O doğru olmak zorunda mı?Özetleyecek olursak Do ve Does yardımcı fiilleri soru yaparken tüm şahıslar için kullanılır. Aynı zamana have to kalıbı do ve does ile to ve Must Farkı Must ve Have to konusu bize çoğu zaman aynı fonksiyona sahip modallar olarak öğretilir ve birbirlerinin yerine kullanılabildiği söylenir; fakat gerçekten öyle mi? Cevap Hayır. Her ne kadar have to ile must arasında çok açık bir fark olmasa da bu modallar aynı değildir. İkisi de zorunluluk ve gereklilik ifade etm etmesine rağmen küçük farklar bulunmaktadır. Bu farkları öğrenmek özellikle İngilizce sınavlar için hayli işinize yarayacak. Şimdi must have to farkını kişinin duygularını, düşüncelerini ve yorumlarını ifade ederken have to genellikle kişisel olmayan durumları ifade have to come – Gelmek zorundayımWe must come – Gitmek zorundayızHer ne kadar Türkçe çevirileri aynı olsa da anlamsal olarak fark bulunmaktadır. İlk cümlede gelmek zorundayım derken gelmemi zorunlu kılan bir durum olduğu bilinir. Yarın sınavın olması ve kişinin gitmesi gerekir gibi. İkinci must cümlesine baktığımızda ise bu durumu daha çok biz istiyoruz veya güçlü bir gitme tavsiye durumu söz Have to farklarından biri de Have to kalıbının genel zorunluluklardan bahsetmesidir. Must’ın kullanıldığı cümleler ise çoğunlukla özel bir zorunluluktan have to sleep early at weekdays because I have to go to school – Hafta içi erken uyumalıyım çünkü okula gitmek zorundayım/okulum must reject the offer – Teklifi reddetmeliyim/reddetmem have to cümlesinde okul olduğu için yani dıştan kaynaklı bir neden olduğu için have to kullanılmıştır. İkinci must cümlesinde ise teklifi reddetmek kişiyle alakalıdır ve kişinin kararına ve Have to arasındaki diğer bir fark ise have to cümleleri genellikle gelecekte ve geçmişteki zorunluluklara işaret edebilirken must’ın bu tür ifadeler ile kullanılmamasıdır. Gelecek ve geçmişte zorunluluk ifade edebilmek için need’te must recycle those papers – Bu kağıtları geri dönüştürmem gerekiyor. Şuana işaret ederI had to recycle those papers – Bu kağıtları geri dönüştürmem gerekirdi Geçmiş ZamanI will have to recycle those papers – Bu kağıtları geri dönüştürmem gerekecek Gelecek ZamanOlumsuz olarak kullanıldıklarında ise mustn’t ve don’t have to anlam olarak pek büyük bir fark modalı aynı zamanda yasaklama için kullanılabilir. Yasaklama durumları formaldir. Bu nedenle must’ın formal kullanımı da mustn’t smoke here – Burada sigara içemezsin. Eğer içersen cezası varHe mustn’t must not drive so fast. – O hızlı sürmemeli Eğer sürerse cezası varDon’t have to ise bir durumun yapılmasına gerek olmadığını belirtirYou don’t have to go to school because you are sick Okula gitmek zorunda değilsin çünkü hastasınHave to ve Should FarkıKonu anlatımına başlamadan önce should konu anlatımına bakmanızı tavsiye to Should ve Must konusu birbirleriyle iç içe olan ve bundan dolayı hayli karıştırılan konulardır. Bu nedenle bu konuları öğrenirken cümle içinde kullanımını öğrenmek ve gramatik yapısına hakim olmak önemli. Şimdi have to ve should farkına bakalım ardından örnek cümlelere yapısı genellikle tavsiye vermek üzere kullanılan olumlu bir modaldır. Öğüt vermek ve talimat vermek için kullanılır. Must ile should farkı ise must’ın güçlü tavsiye anlamına gelmesiyken should’un daha çok genel bir tavsiye anlamında ve have to ile oldukça benzerdir ve karıştırılır. Dikkat edilmesi gereken nokta should daha çok tavsiye anlamındayken ve have to ise bir zorunluluk ifade should wake up early – Erken uyanmalısınYou have to wake up early – Erken uyanmak zorundasınYou must wake up early – Erken uyanmak zorundasınMust have to ve should modalları have to hariç form değişmezler. Şimdi cümle yapılarına bakalımI-You-He/She/It-We-They + should + VerbI-You-He/She/It-We-They + must + VerbI-You-We-They + have to + VerbHe/She/It + has to + VerbMust ve Should ile olumsuz bir tavsiye ya da zorunluluk cümlesi kurarken sadece not ekini shouldn’t smoke too much – Çok fazla sigara içmemelisinYou mustn’t drive car so fast – Çok hızlı araba sürmemelisin güçlü tavsiyeHave to kalıbını olumsuz yapmak için ise yukarıda belirttiğimiz üzere don’t/doesn’t don’t have to make upset each other – Birbirimizi üzmeye gerek yokHe doesn’t have to clean the house – O evi temizlemek zorunda değilShould kullanımını tablo halinde inceleyelimIYouHe, She, ItWeTheyshouldbuya new notsmoke. Should soru cümlesi nasıl kurulur sorusunu bir tablo ile / she / itwetheystudymuch more?go toa doctor ?Şimdi have to ve has to kullanımına / she / itwetheyhavetodo my homework?has he/she/ıttodrive a car?Have To ile İngilizce Soru Cümlesi Örnekleri Herhangi bir dilde bir konuyu öğrenmek için çalışılırken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri o konuya dair bol bol örnekler okumak ve egzersiz yapmaktır. Bu nedenle bu makaledeki verilen have to cümlelerine çalışmakta fayda var. Şimdi have to örneklerine ve cümlede nasıl kullanıldıklarına I have to sit there? – Oraya oturmak zorunda mıyım?Do you have to play computer? – Bilgisayar oynamak zorunda mısın?Do we have to paint the wall? – Duvarı boyamak zorunda mıyız?Do they have to buy that carpet? – Bu halıyı almak zorundalar mı?Do we have to go the to school? – Okula gitmek zorunda mıyız?Does he have to buy expensive things? – O pahalı şeyler almak zorunda mı?Do you have to stay at home? – Evde kalmak zorunda mısın?Does she have to make presentation? – O sunum yapmak zorunda mı?Does ıt have to be correct? – O doğru olmak zorunda mı? – İlle de doğru olması mı gerekiyor?Do I have to wake up early? – Erken uyanmak zorunda mıyım?Do they have to play football every Sunday? – Her Pazar futbol oynamak zorundalar mı?Bu have to örneklerinde dikkatinizi çeken bir şey var mı? Yukarıdaki cümlelerin hepsi geniş zaman ve şimdiki zamana işaret etmektedir. Şimdi geçmiş zamandaki have to ile ilgili cümlelere we have to make project? – Projeyi yapmak zorunda mıydık?Did you have to buy that PC? – Bu bilgisayarı almak zorunda mıydın?Did you have to do that? – Bunu yapmak zorunda mıydın?Did we have to stand up when teacher came? – Öğretmen geldiğinde ayağa kalkmak zorunda mıydık?Did he have stay for so long period for a food? – Bir yemek için bu kadar beklemek zorunda mıydı?Have To Olumsuz Don’t Have to Cümle Örnekleri Yukarıda don’t have to konu anlatımı yapmıştık. Don’t have to genel anlamıyla bir şeye yapmaya gerek olmadığını ifade etmek için kullanılır. Mesela yarın okullar tatil diyelim. Bu durumda yarın okula gitmeme gerek yoktur. Bu cümleyi ifade ederken don’t have to kullanırız. Şimdi don’t have to ile ilgili cümlelere ve anlamlarına don’t have to go to the school – Okula gitmek zorunda değilimWe don’t have to buy those clothes – Bu kıyafetleri almak zorunda değilizHe doesn’t have to investigate deeply – Bu kadar detaylı araştırmasına gerek yoktuWe don’t have to make sale – Satış yapmak zorunda değilizYou don’t have to behave like that! – Böyle davranmana gerek Christ! Are you okay? You don’t have to drive so fast. We have to go to the hospital. – Aman Allahım! İyi misin? Bu kadar hızlı sürmene gerek yoktu. Hastaneye gitmek zorundayızWe don’t have to wait you – Seni beklemek zorunda değilizThey don’t have to sign that document – Bu dokümanı okumak zorunda değillerWhy you behave so weirdly? You don’t have to. – Bu kadar tuhaf davranmana gerek yok. Yapmak zorunda değilsin/Yapmasan daha iyi olurHe doesn’t have to buy expensive cars but he does – Bu kadar pahalı araba almasına gerek yok fakat almaya devam are you so stubborn? I said There is no need to buy a new house because we are financially bad. We had better not to buy. – Neden bu kadar inatçısın? Bu evi alamayız çünkü maddi olarak iyi değiliz dedim. Almasak daha iyi doesn’t have to cry for that mistake. Everything will be okay – Bu hatası için ağlamak zorunda değil. Her şey iyi doesn’t have to be under 18 – On sekiz yaş altı olmak zorunda don’t have to run so fast. They are in behind us. – Bu kadar hızlı koşmamıza gerek yok. Arkamızda Had To Cümle Örnekleri Bu makalede had to ile ilgili cümleleri ve anlamlarını inceleyeceğiz. Bilmediğiniz kelimeleri not alın ve ardından tekrar edin. Ayrıca had to’nun cümle içinde nasıl kullanıldığına dikkat edin. Başlamadan önce had to’nun ne olduğuna bakalım. Had to kalıbı Have to kalıbının geçmiş halidir ve olup bitmiş zorunlu durumlarda kullanılır. Mesela geçen ay hastaneye gitmek zorundaydınız diyelim. Bu cümleyi had to kalıbını kullanarak ifade etmelisiniz. Ek olarak must da kullanılabilir fakat formlarda değişiklik olacaktır. Özetleyecek olursak, had to kullanımı geçmiş zamanlarda yaşadığımız zorunlu durumları ifade etmede kullanılır. Şimdi had to ile ile ilgili cümlelere had to go to the school yesterday – Dün okula gitmek zorundaydıkI had to be patient until he came – O gelene kadar sabırlı olmak zorundaydımHe had to run so fast to win the race – Yarışı kazanmak için hızlı koşmak zorundaydıIt had to be correct – Doğru olması gerekirdiYou had to be careful – Dikkatli olman lazımdıYou had to sign that document – Şu belgeyi imzalaman gerekirdiI had to wake up early – Erken uyanmak zorundaydımThey had to attend the meeting – Toplantıya katılmaları lazımdıWe had to admit that we stole the money – Parayı çaldığımızı itiraf etmek zorundaydıkYou had to contact me before you left out – Dışarı çıkmadan benle iletişime geçmen gerekirdiİngilizce Had To Soru Cümlesi Örnekleri ve Anlamları Had to ile soru cümlesi oluşturmak için dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır. BunlarHad kelimesi yerini “did”e kalıbı oluşturmak için Had ile cümleye to kullanımını tam olarak anlayabilmek için şimdi had to ile ilgili örnek cümlelere you have to arrive so late? – Bu kadar geç varmak zorunda mıydın?Did we have to attend the class? – Derse girmek zorunda mıydık?Did he have to marry even he had financial problems – Maddi sıkıntıları olmasına rağmen evlenmek zorunda mıydı?Did she have to make noise while eating? – O yemek yerken ses çıkartmak zorunda mıydı? Daha çok sitem gibi anlaşılabilirDid I have to breake to stop the car? – Arabayı durdurmak için frene basmak zorunda mıydım?Did everybody have to yell at me because of you? – Senin yüzünden herkes bana bağırmak zorunda mıydı? Olay gerçekleşmiş ve herkes ona bağırmışDid I have to study to enter the university – Üniversite kazanmak için çalışmalı mıydım? Üniversiteyi kazanamamış olduğu açıkDid you really have to buy those expensive watch? – Bu pahalı saati gerçekten almaya lüzum var mıydı? Sitem ve kızgınlıkİngilizce Had to Olumsuz Cümle Örnekleri İngilizcede olumsuz cümle yaparken not ekini kullanırız. Fakat have to has to konusunda hayli istisna var. Had to’yu olumsuz yapabilmek için aşağıdaki yöntemler izlenmelidirHadn’t to diye bir kullanım çok eskidir ve artık yerine didn’t have to kalıbı have to ifadesi bir kalıptır ve arasına herhangi bir kelime, edat ve noktalama işareti girmez. Bu bir geçmiş zaman zaman için ise don’t have to kalıbı hadn’t to sign that document – YANLIŞ KULLANIMI didn’t have to sign that document – DOĞRU KULLANIMŞimdi olumsuz cümlelere ve anlamlarına didn’t have to buy such a long cable – Bu kadar uzun kablo almana gerek yoktuWe didn’t have to return so early – Bu kadar erken dönmemize gerek yoktuHe didn’t have to wait so much. I wish he called you. – Bu kadar beklemesine gerek yoktu. Keşke beni arasaydıWe didn’t have to call you because the mechanic came before you – Keşke seni aramasaydık çünkü tamirci gelmiştiHe didn’t have to hurry because there was much time for the movie to begin – O kadar acele etmesine gerek yoktu çünkü filmin başlamasına epey zaman vardı
İngilizce eğitiminin önemi günümüz için tartışılmazdır. Bu eğitimin erken dönemlerde verilmesi ve takviye edilmesi çok önemlidir. İşte bu nedenle öğrenciler için, lise müfredatı ile uyumlu olarak ve dil eğitimini de eğlenceli hale getirerek ücretsiz olan bu kelime ezberleme uygulaması geliştirilmiştir. Aynı zamanda gençlerin ekran başında geçirdikleri zamanın faydalı aktivitelere yönlendirilmesi de müfredat kitaplarında bulunan metinler ve dinleme parçaları dahil tüm kelimeleri içermektedir. Uygulamada bin adetten fazla kelime bulunmaktadır. Pratik olarak kullanılabilen bu uygulama dil öğrenmede temel yetenekler olan okuma, yazma ve dinleme yeteneklerini geliştirmeye yönelik aktiviteler içermektedir. Gençlerin uygun şekilde öğrenmeleri için kelimelerin müfredatta geçen tek anlamları verilmiş olup diğer anlamlarını vererek kafa karışıklığı yaşamalarının önüne geçilmiştir. Öğrenci önce sesli ve resimli kelime kartları ile çalışma yapmaktadır. Her bir ünite için ayrı hazırlanan kelime listeleri ile yapılan çalışma tamamlanınca, oyun formatında hazırlanmış beş faklı sınav uygulamaları ile öğrenme süreci pekiştirilmektedir. Sınav esnasında yanlış cevap verilmesi durumunda verilen yanlış cevabın doğrusu mesaj olarak gösterilmekte ve ilgili kelime kartına bakması için bir buton oluşturulmaktadır. Testler sonunda öğrencilerin aldıkları puanlar, onlar için bir yarışma hissi doğurarak, çalışmak için onları motive ünite için ayrı bir bölüm olmasının yanında tüm kelimeleri çalışabileceği genel bir test bölümü de kartlarında çalışma yaparken öğrenci ezberlemiş olduğu kelimeleri “Ezberledim” butonuna basarak ezberlenen kelimeler listesine eklemekte ve sadece ezberlememiş olduğu kelime listesine yoğunlaşabilmektedir. Bunun yanında tüm kelime ve ezberlediği kelime listesine de bir kelimeye yanlış cevap vermesi durumunda kelime otomatik olarak ezberlenmemiş kelimeler listesine eklenmektedir. Sorulan ve doğru cevaplanan kelimeleri hafızasında tutarak, sorulmamış olan ve yanlış cevaplanan kelimeleri test olarak ve öğrenciler sınav sonuçlarını günlük, haftalık ve tamamını ayrı ayrı olarak ve sınav tipine göre filtreleyerek görebilmektedirler. Program bir sözlük olarak da kullanılabilmektedir. Her bir öğrenci bu uygulama sayesinde tatilde de olsa, bir öğretmen tarafından eğitiliyor kalitesiyle, kelime hazinesi gelişmiş olarak tatilden dönerek okula internet bağlantısı gerektirmediği için internet kullanımınızı etkilemez ve telefonun çekmediği yerlerde dahi defter ve kitaba ihtiyaç duymadan gençlerin eğitimini takviye program sınıf içinde de kullanım için uygundur. EBA ve canlı dersler gibi uzaktan eğitim vasıtasıyla yapılan İngilizce derslerini üst düzey bir şekilde takviye edecektir. What’s New Genel Test bölümü, Karışık Test hatası giderildi. App Privacy The developer, Ugur Ugurbas, indicated that the app’s privacy practices may include handling of data as described below. For more information, see the developer’s privacy policy. Data Used to Track You The following data may be used to track you across apps and websites owned by other companies Location Identifiers Usage Data Diagnostics Data Linked to You The following data may be collected and linked to your identity Location Usage Data Diagnostics Data Not Linked to You The following data may be collected but it is not linked to your identity Identifiers Diagnostics Privacy practices may vary based on, for example, the features you use or your age. Learn More Information Provider Ugur Ugurbas Size MB Category Education Compatibility iPhone Requires iOS or later. iPad Requires iPadOS or later. iPod touch Requires iOS or later. Mac Requires macOS or later and a Mac with Apple M1 chip or later. Age Rating 4+ Copyright © Lucky Rose Price Free In-App Purchases Reklamsız kullanım USD App Support Privacy Policy App Support Privacy Policy More By This Developer You Might Also Like
USED TO “Used to + V1” kalıbı, geçmişte yapılan fakat artık yapılmayan alışkanlıkları, tekrarlanan eylemleri, durumları ya da şu anda yapmış olmaya alıştığımız eylemleri ifade eder. Olay geçmişte meydana geldiği için “use” kelimesinin past geçmiş hali olan “used” kullanılır. - I used to drink milk every night when I was a child. Ben çocukken her gece süt içerdim. - We used to go to Antalya every summer when we were in Turkey. Türkiye'deyken her yaz Antalya'ya giderdik. ► Soru Yaparken Bütün şahıslar için hiçbir değişkiliğe uğramadan used to kullanılır. Soru yaparken Simple Past Tense kurallarında olduğu gibi did yardımcı fiili başa getirilir ve use fiilinin sonundaki -d takısı kaldırılır. - Did you use to drink milk when you were a child? Sen çocukken süt içer miydin? ► Olumsuz Yaparken Olumsuz yaparken yaygın olan kullanım şekli Simple Past kurallarında olduğu gibidir. Didn't kullanılır ve use fiilinin sonundaki -d takısı kaldırılır. - I didn't use to drink milk when I was a child. Ben çocukken süt içmezdim. Examples; - I used to run everyday when I was at university. Üniversitedeyken hergün koşardım. Bu cümleyi söyleyen kişi bir anlamda, şu anda koşmadığını da ifade etmektedir. - The girl used to wash her dress by hand but now she washes them in her full automatic washing-machine. Kız elbiselerini eliyle yıkardı ama şimdi tam otomatik çamaşır makinesiyle yıkıyor. Bu cümleden de anlaşılacağı gibi, geçmişte kalmış olayların, aksi bir durum olmadığı müddetçe tekrarlanması söz konusu değildir. - I did not use to run. Eskiden koşmazdım. - Did you use to run when you were in the army? Askerdeyken koşar mıydın? - Did you use to play football when you were at high school? Lisedeyken futbol oynar mıydın? - My father didn't use to watch but now he is always before the screen. Babam izlemezdi ama şimdi daima ekranın önündedir. USED TO / WOULD Geçmişte belirli zaman dilimleri arasında bir alışkanlık olarak sürekli yapılmış olayların anlatılmasında "used to" ve "would" hiçbir ayırım gözetmeksiniz kullanılabilir. Ancak "used to" kullanıldığı zaman, kişinin artık bahsettiği eylemi yapmadığı anlamı çıkar. "Would" kullanıldığında ise artık yapılmıyor anlamı çıkmaz. Yani sadece geçmişteki bir alışkanlık ifade edilmiş olur. - I used to play computer games every day when I was a child. Çocukken her gün bilgisayar oyunları oynardım. Bu cümlede "used to" kalıbı kullanıldığı için, cümleyi söyleyen kişinin artık oyun oynamadığı anlaşılır. - I would play computer games when I was a child. Çocukken her gün bilgisayar oyunları oynardım. Bu cümlede ise "would" kalıbı kullanıldığı için, artık oynamıyorum anlamı ifade etmez. - When I was at faculty I used to / would get up very early and prepare breakfast. Fakültedeyken çok erken kalkar ve kahvaltımı hazırlardım. Bu cümlede ise her iki yapı da kullanılabilir. BE / BECOME / GET USED TO ► be / become / get used to herhangi bir şeye veya olaya alışık olma durumlarını izah etmede kullanılmaktadır. Bu kullanım, used to kalıbında olduğu gibi eskiden yapılan alışkanlıkları ifade etmez. Şimdiki zamanda bir kişinin herhangi bir eyleme veya duruma alışmış olduğunu ifade eder. Used to kalıbının başına am/is/are veya diğer yardımcı fiiller gelir ve fiil -ing takısı alır. Examples; - I am used to getting up early. Sabahları erken kalkmaya alıştım. - You'll soon get used to driving your new car. Kısa zaman sonra yeni arabanızı kullanmaya alışacaksınız. - My family has become used to living in a cosmopolitan city like Istanbul for many years. Ailem İstanbul gibi bir kozmopolit şehirde yıllardır yaşamaya alışkındır. - The new rules were quite different for them but they got used to them in a short time. Yeni kurallar onlar için oldukça farklıydı fakat kısa zamanda alıştılar. - The students will soon get used to the school and to their new friends. Talebeler çok geçmeden okula ve yeni arkadaşlarına alışacaklar. - They were used to the heavy traffic when they were in London. Londra'da iken ağır trafiğe alışkınlardı.
İçeriğe geç Would ile Used to Arasındaki Fark Would ve Used to Konu Anlatımı YKS/YDS Used to ve would ikisi de geçmişte gerçekleşmiş, ancak artık gerçekleşmeyen bir olayı anlatmak için durumlarda ikisinin de cümlede kullanılması anlamı değiştirmez. Bazı cümlelerde ise sadece used to kullanılabilir. Bu kısa hatırlatmadan sonra aralarındaki farka göz atalım. Used to ve would arasında iki önemli fark bulunmaktadır. Aralarındaki ilk fark Would” geçmişte tekrarlanan eylemler için kullanırken, “Used to” geçmişte uzun süre devam eden alışkanlıklar geçmişte zamana yayılan için kullanılır. Durum bildiren Ankara’da yaşıyordum ama geçen yıl İzmir’e taşındım gibi cümlelerde “Would” kullanılmaz. Would ve Used to örnek cümlelerini de sayfamızda bulabilirsiz. Konuya Diğer Sayfadan Devam Et
11 sınıf ingilizce used to