RkIXf. Duygu ve düşünceleri açık ve etkili bir şekilde ifade etmek için ifadenin vurgu ve ton özellikleri ile okuma ve anlamayı kolaylaştırmak üzere kullandığımız işaretlere noktalama işaretleri denir. Başlıca noktalama işaretleri şunlardır NOKTA İŞARETİ . Cümle sonlarına konur. Örnek Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur. Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur. Kısaltılmış bazı sözcüklerden sonra konur. Örnek Ar. Arapça, Alb. albay, Av. avukat, Dr. doktor, Sok. sokak Sayılardan sonra sıra bildirmek için kullanılan "-ıncı, -inci, -uncu, -üncü" ekleri yerine konur. Örnek 5. beşinci III. Mehmet XX. yüzyıl 5. SokakNot Sıralanan rakamların virgül ya da çizgiyle ayrılanların yalnızca sonuncu rakamına nokta konur. Örnek Yarışmaya 9, 10, 11 ve 12. sınıftaki öğrenciler katılacak. XV-XX. yüzyıllar arasındaki tarihi hadiseleri anlamak çaba gerektirir. Tarihlerde gün, ay ve yılı gösteren rakamlar arasına konur. Örnek Uyarı Tarihlerde ay adları yazıyla yazılabilir. Bu yazımlarda ay adından önce ve sonra nokta işareti konulmaz. Örnek 18 Mart 1918 doğru 18. Mart 1918 yanlış 18 Mart. 1918 yanlış 18. Mart. 1918 yanlış Saat ve dakikayı gösteren rakamları ayırmada konur Gerek cep telefonlarında gerekse diğer dijital araçlarda saat ve dakika arasında iki nokta işareti kullanılmaktadır. Bu bir noktalama yanlışlığıdır. Buna dikkat etmek Uçak İstanbul'a hareket edecek. Cümle değeri taşıyan "evet, peki, hayır" gibi anlatımlardan sonra cümle devam etmiyorsa nokta işareti konulur. Örnek — Evimize akşam gelecek misin?— Hayır.— Yarın bize gelecek misin?— Evet. Dört basamaklı sayılarda binler basamakları arasında kullanılır. En az üç basamaklı sayılarda her üç basamaktan sonra nokta işareti konur. Örnek işlemlerde çarpı işareti yerine konur. Örnek Herhangi bir yazının konu başlıklarını gösteren rakam ve harflerden sonra konur. Örnek I. SIFATLAR A. NİTELEME SIFATLARIB. BELİRTME SIFATLARI Uyarı Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanımı terk edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ve T. Türkçe hariç Örnek TBMM, TDK, THYUyarı Yazı başlıklarında nokta kullanılmaz. İNSANLIK ONURU Bibliyografik künyelerin sonuna konulur. Örnek Kaplan, Mehmet, Oğuz Kaan Destanı, İstanbul, 1979. Genel ağ adreslerinde "//" işaretinden sonra gelen ilk sözcükten sonra ve devamında konur. Örnek VİRGÜL İŞARETİ , Eş görevli sözcükler ya da söz gruplarını ayırırken konulur. Örnek Manavdan elma, üzüm, portakal, mandalina aldı. Belirtisiz nesneleri ayırmıştır. Sabır, zaman ve metanet en güçlü savaşçılardır. Özneleri ayırmada kullanılmıştır. Sıralı cümleleri ayırmada konur. Örnek Bahçeyi suladı, civcivlere yem verdi. Çok yeme, sıcak yeme, çiğ yeme. Özellikle uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş özneden sonra konur. Örnek Para, insanın temel karakteristik özelliği neyse onu öne çıkarır. Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalan şeydir. Özneyi vurgulamak, belirtmek amacıyla konur. Örnek Ahmet, her zaman bunu yapar. Şiir, hem ozanın hem de yazıldığı çağın resmidir. Ara sözleri ayırmak amacıyla ara sözlerin başında ve sonunda konur. Örnek Annesini, biricik varlığını, kaybetmişti. İstanbul'da, o hatıraların şehrinde, yıllarca çalışmıştım. Anlam karışıklığını önlemek amacıyla genellikle adlaşmış sıfatlardan sonra konulur. Örnek İhtiyar, adama merhamet dolu gözlerle bakıyordu. Genç, doktora bir şeyler anlatıyordu. Yazıda tırnak içine alınmayan alıntı cümlelerden sonra konur. Örnek Bir daha size gelmeyeceğim, diyordu. İnsan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur, diyordu. "Evet, hayır, yok, peki, pekâlâ, olur, hayhay, öyle, haydi, elbette, başüstüne, tamam …" gibi cümle başında kullanılan ret ve teşvik içeren sözcüklerden sonra konur. Örnek Evet, birlikte başarabiliriz. Hayır, yanlışta ısrar etmeyeceğim. Peki, söylediğiniz şekilde işi yapalım. Hayhay, bir saat içinde her yer hazır olur. Olur, ben de bu yıl tatili orada geçireyim. Haydi, bu işi hemen bitirelim. Pekâlâ, dediğiniz gibi olsun. Elbette, sizinle gelmeyi isterim. Tamam, bir daha bu davranışta bulunmayacağım. Başüstüne, salonu birazdan sonra konur. Örnek Sayın Valim, Sevgili Kardeşim, Anlamı etkili kılmak amacıyla tekrarlanan sözler arasına konur. Örnek Hüzün, yine hüzün, yine hüzün… Akşam, yine akşam, yine akşam,Göllerde bu dem bir kamış olsam! Ahmet HaşimKullanılmadığında anlamın farklı bir boyut kazandığı cümledeki anlamın değiştiği sözcüklerden sonra konur. Örnek Oku; adam ol baban gibi, eşek olma. Çabala, çalış Mustafa gibi, başarısız olma. Kesirli sayılarda kesirli kısmı göstermek amacıyla konur. Örnek 35,4 Otuz beş tam, onda dört 11,6 On bir tam, onda altı Cümlede özne göreviyle kullanılan ve bir isimden önce gelen "bu, şu ve o" zamirlerinden sonra virgül işareti , konur. Örnek O, kedinin farklı gözlerine hayran kalmıştı. Bu, arkadaşını asla unutmayacak. Şu, bahçeyi satın künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur. Örnek Türk Dil Kurumu, İmla Kılavuzu, TDK Basımevi, Ankara, çizgisinden önceki ifadenin sonuna konur. Örnek Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey'e,— Bu anahtar köşkü de açar, dedi. Ömer Seyfettin Virgül İşareti , ile İlgili Önemli Uyarılar"ve, ile, veya, yahut" bağlaçlarından önce de sonra da virgül işareti konulmaz. Örnek Okula Mustafa, ile Mehmet gelmişlerdi. yanlış Okula Mustafa ile, Mehmet gelmişlerdi. yanlış Okula Mustafa ile Mehmet gelmişlerdi. doğru Kitap, defter, ve kalemlerini okulda unutmuştu. yanlış Kitap, defter ve, kalemlerini okulda unutmuştu. yanlış Kitap, defter ve kalemlerini okulda unutmuştu. doğru Bu hafta sonu İstanbul'a, veya Ankara'ya gideceğiz. yanlış Bu hafta sonu İstanbul'a veya, Ankara'ya gideceğiz. yanlış Bu hafta sonu İstanbul'a veya Ankara'ya gideceğiz. doğru Mustafa, yahut Muhammed Furkan bize gelsin akşam. yanlış Mustafa yahut, Muhammed Furkan bize gelsin akşam. yanlış Mustafa yahut Muhammed Furkan bize gelsin akşam. doğru"vb.", "vs." gibi kısaltmalardan önce virgül işareti konulmaz. Örnek Çarşıdan kitap, kalem, defter, vs. malzemeler almıştı. yanlış Çarşıdan kitap, kalem, defter vs. malzemeler almıştı. doğruİsim veya sıfat tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına kesinlikle virgül işareti gelmez. Örnek Kırmızı, gömlek ona çok yakışmıştı. yanlış Kırmızı gömlek ona çok yakışmıştı. doğru İkilemeler arasına virgül işareti konulmaz. El, ele tutuşup kırlara açıldılar. yanlış El ele tutuşup kırlara açıldılar. doğru El ele tutuşup kırlara açıldılar. doğru Eş, dost toplanıp onları ziyarete gittik. yanlış Eş dost toplanıp onları ziyarete gittik. doğru Eş dost toplanıp onları ziyarete gittik. doğru "-sa, -se" şart kipi ekinden sonra virgül işareti kullanılmaz. Örnek Sebebi ne olursa, olsun namaz kılmamanın mazereti olamaz. yanlış Sebebi ne olursa olsun namaz kılmamanın mazereti olamaz. doğru "hem… hem, ya… ya, ne… ne, de… de, gerek… gerek" bağlaçlarından sonra virgül işareti kullanılmaz. Onlar hem, nalına hem, mıhına vuruyordu. yanlış Onlar hem nalına hem mıhına vuruyordu. doğru Şair; ne, serden ne, yardan vazgeçilir, diyordu. yanlış Şair ne serden ne yardan vazgeçilir, diyordu. doğru Çalışmayanlar ya, bu deveyi gütmeli ya, bu diyardan gitmelidirler. yanlış Çalışmayanlar ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmelidirler. doğru Gelen de, giden de, bu saatte kadar olmadı. yanlış Gelen de giden de bu saatte kadar olmadı. doğru Zarf-fiil ekleri olan "-ıp, -ip, -erek, -arak, -ınca, -ince, -dıkça, -dikçe, -madan, -meden, -alı, -eli, -esiye, -asıya, -e, -a, -cesine, -casına, -dığında, -diğinde, -ir... -mez, -ken, -meksizin, -maksızın" eklerinden sonra virgül işareti , kullanılmaz. Örnek Bu şekilde konuşarak, kendini inkâr ediyorsun. yanlış Bu şekilde konuşarak kendini inkâr ediyorsun. doğru Babası gelince, eve doğru koştu. yanlış Babası gelince eve doğru koştu. doğru Soruları doğru yaptıkça, kendine olan güveni artıyordu. yanlış Soruları doğru yaptıkça kendine olan güveni artıyordu. doğru Dereyi görmeden, paçayı sıvamamak gerekir. yanlış Dereyi görmeden paçayı sıvamamak gerekir. doğru Buraya geleli, bir yıl oldu. yanlış Buraya geleli bir yıl oldu. doğru Kalabalık adamı öldüresiye, dövdü. yanlış Kalabalık adamı öldüresiye dövdü. doğru Güle güle, gidin arkadaşlar. yanlış Güle güle gidin arkadaşlar. doğru Doğru cevabı bilmişçesine, seviniyordu. yanlış Doğru cevabı bilmişçesine seviniyordu. doğru Eve gittiğinde, annesi onu hep öperdi. yanlış Eve gittiğinde annesi onu hep öperdi. doğru Gelir gelmez, sofraya oturdu. yanlış Gelir gelmez sofraya oturdu. doğru Ders çalışırken, dünya ile irtibatını keserdi. yanlış Ders çalışırken dünya ile irtibatını keserdi. doğru Bunları yazmaksızın, öğrenemezsiniz. yanlış Bunları yazmaksızın öğrenemezsiniz. doğru Metinde "-ınca, -ince" anlamıyla zarf-fiil görevinde kulla­nılan "mı, mi" eklerinden sonra virgül işareti kullanılmaz. Örnek Ben aç yattım mı, kötü kötü rüyalar görürüm nedense. yanlış "yatınca" anlamında Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. doğru "yatınca" anlamında O eve geldim mi, kavga başlardı. yanlış "gelince" anlamında O eve geldim mi kavga başlardı. doğru "gelince" anlamında NOKTALI VİRGÜL İŞARETİ ;Bağlaçlarla bağlanabilen ancak yazılmayan bu bağlaçlar yerine konur. Örnek Mustafa'ya çok dil döktüm; Mustafa'yı bir türlü ikna edemedim. ama Olanları izliyordu; olanlara bir türlü anlam veremiyordu. fakat Annesini çok seviyordu; annesi ona her zaman kızıyordu. oysa Sıralı cümlelerde öğeler arasına virgül konmuşsa bunları ayırmada kullanılır. Örnek At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır. Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. Öğelerde anlam karışıklığını önlemek için kullanılır. Örnek İstanbul; Ankara ve İzmir'den daha az güvenlidir. Tiyatro; roman ve masala göre daha öğreticidir. Virgül ile birbirinden ayrılmış sözleri veya söz gruplarını farklı söz veya söz gruplarından ayırmak amacıyla konur. Örnek Mustafa, Yusuf, Furkan çarşıya; Ahmet, İbrahim, Hasan sinemaya gittiler. İlçelerden en çok Sapanca, Arifiye, Salihli'yi; illerden Bolu ve Sakarya'yı seviyorum. Noktalı Virgül ; İşareti ile İlgili Önemli Uyarılar "ama, fakat, lakin, ancak, yalnız, çünkü…" bağlaçlarından önce kullanılan noktalı virgül kullanımı terk edilmiştir. Örnek Fatma çok ders çalışmış; ama verimli çalışmamış. yanlış Fatma çok ders çalışmış ama verimli çalışmamış. doğruÇok ders çalışıyordu; fakat bir türlü başarılı olamıyordu. yanlışÇok ders çalışıyordu fakat bir türlü başarılı olamıyordu. doğruNoktalı virgülden sonra gelen sözcük özel isim değilse büyük harfle başlamaz. Örnek Ahmet; İsmail, Yakup ve İlhan'dan daha yaramazdır. Özel isim olduğundan büyük harfle başlamıştır. Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. küçük harf İKİ NOKTA İŞARETİ Kendisinden sonra örnek verilen cümlelerin sonuna konur. Örnek Derslerin çoğundan sınıfını geçti matematik, tarih, coğrafya… Zamirler adların yerini tutan sözcüklerdir ben, sen, o… Okulda kimler yoktu ki Ayşe, Mustafa, İbrahim…Kendisinden sonra yapılacak açıklamalardan önce konur. Örnek Çağdaşları ona şu lakabı takmıştı Vatan şairi. Hayatın en önemli kuralı şudur Çok çalışıp başarılı konuşmalarda, konuşma çizgisinden önce konur. Örnek Mustafa Efendi—Neden yazdıklarını önemsiz buluyorsun?İsmail—Yazdıklarınızı okuyunca bu kanıya vardım. Matematikte bölme işareti yerine konur. Örnek 50 5=10 Kavramlar tanımlanırken ilgili kavramdan hemen sonra konur. Örnek Şiir Duygu ve düşüncelerin güzel ve etkili bir biçimde kullanıldığı yazılara denir. Genel ağ adreslerinde kullanılır. Örnek Tolstoy "En güçlü iki savaşçı, sabır ve zamandır." der. Voltaire "Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçudur." der. İki Nokta İşareti ile İlgili Önemli Uyarılar Zamanı belirtmek için saat ve dakika arasına konulan iki nokta işaretinin kullanımı terk edilmiştir. Türkçede, saat ve dakika arasında nokta . işareti konur. Örnek Sabah 1500 sularında köye varmışlar. yanlış Sabah sularında köye varmışlar. doğruİki noktadan sonra sıralanan örnekler özel isim değilse küçük harfle; cümle ise her zaman büyük harfle başlar. ÖrnekÇarşıdan birçok meyve almıştı elma, üzüm, muz, çilek…Cümledeki örneklerin ilk sözcüğü özel isim olmadığı için iki noktadan sonra küçük harfle başlanmıştır.Toplantıya kimler gelmemişti ki Mustafa, Furkan, Betül, Tuba… Yukarıdaki cümlede iki nokta işaretinden sonra gelen örneklerden ilki özel isim olduğu için sözcük büyük harfle başlamıştır. Babasının yanına koşarak ona şunu söyledi Seni her zamankinden daha çok seveceğim. İki nokta işaretinden sonra gelen kısım bir cümle olduğundan cümle büyük harfle başlamıştır. ÜÇ NOKTA İŞARETİ …Herhangi bir sebeple tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur. Örnek Muş Ovası uçsuz bucaksız güzelliğiyle önümüzde duruyordu ki… Yolumuzun sağ tarafında uçsuz bucaksız bozkırlar… Söylenmek istenmeyen sözler yerine konur. Örnek Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz. Hızlı koşan atın... seyrek düşer. atasözü Gizli tanık …'den bunları başta, ortada, sonda alınmayan sözcük, sözcük grupları ve bölümlerin yerine kullanılır. Örnek 1 Dost dost diye nicesine sarıldımBenim sâdık yârim kara topraktırBeyhude dolandım boşa yoruldumBenim sâdık yârim kara topraktır… Yukarıdaki şiirde şiirin sondan devam ettiğini belirtmek için üç nokta işareti konmuştur. Örnek 2…Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim Yeryüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim!Arif Nihat Asya Yukarıdaki şiirde şiirin baş tarafı yazılmadığı için üç nokta işareti sıralandıktan sonra "ve benzerleri" yerine konur. Örnek O her alanda eser veren biriydi roman, tiyatro, masal… Sözcük türlerini şöyle sıralayabiliriz sıfat, zarf, zamir…Ünlem ve seslenme ifadelerinde anlamı pekiştirmek için konur. Örnek — Koca Ali... Koca Ali, be!.. Ömer SeyfettinÖzellikle tiyatro metinlerinde karşılıklı konuşmalarda susma yerine kullanılır. Örnek 1 — Kimsin?— Ali...— Hangi Ali?— ...— Sen misin, Ali usta?— Benim!..— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?— Hiç... Ömer Seyfettin Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! Faruk Nafiz ÇamlıbelÜç Nokta … işareti ile İlgili Önemli Uyarılar Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta işareti gelirse üç nokta işareti yerine iki nokta işareti konulmalıdır. Türk Dil Kurumu iki nokta işaretini yeterli saymaktadır. Örnek 1 — Koca Ali... Koca Ali, be!... yanlış — Koca Ali... Koca Ali, be!.. doğru Örnek 2 Gök ekini biçer gibi!... Başaklar daha dolmadan. yanlış Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. doğru SORU İŞARETİ ?Soru anlamlı tüm cümlelerin sonuna konur. Yani soru eki "mi" ve birer soru sözü olan; soru zamiri, soru sıfatı, soru zarfının yer aldığı cümlelerin sonunda yer alır. Örnek Türkçenin ilk yazılı metinleri nerede bulunmaktadır? soru zamiri Hangi ülke bu rezaletin sorumluluğunu üstlenecek? soru sıfatı Niçin bülbül yaslı bakışır dağlar? soru zarfı Sanat eserlerinde dilin ikinci planda olamayacağını anlayacak mı bir gün? soru edatı Şüphe duyulan bilgilerin yanına ya da kesin bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır. Bu durumlarda soru işareti ? parantez içerisinde belirtilir. Örnek Köroğlu'nun Bolu'da ? yaşadığı bilinir. Fatih Anadolu Lisesi'nden 1997 ? yılında mezun olmuş. Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna konur. Örnek 1 — Babası silahı alır almaz evden fırladı ve iki el ateş etti.— Sonra?— Bir eve hızlıca koştu.— Başka? Soru İşareti ? ile İlgili Önemli Uyarılar Soru anlamı taşıyan sıralı cümlelerde soru işareti cümlenin sonuna konur. Önceki cümlelerde soru işareti ? yerine virgül işareti , konulur. Örnek İhsan mı çalışmadı, öğretmen mi düşük not verdi, yanlışlık mı oldu? Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklardan mı? Yahya Kemal Beyatlı Soru anlamı taşıyan fakat cevap gerektirmeyen cümlelerin sonuna da soru işareti ? konur. Bu tür cümlelerin cevabı kendi içinde gizlidir. Bunlara "sözde soru cümlesi" de denir. Örnek Hasan'ı hiç sevmez olur muyum? "severim" anlamında / sözde soru cümlesi Böyle sahnelere yürek mi dayanır? "dayanmaz" anlamında / sözde soru cümlesi "mı, mi" eki temel cümlede zarf tümleci görevinde kullanıldığı zaman cümlenin sonuna soru işareti ? konmaz. Örnek Sabah erken bize geldi mi yürüyüşe çıkarız. "Gelince" anlamını verdiği için zarftır. Ders çalışmaya başladı mı dünyayla ilişkisini keser. "Başlayınca" anlamını verdiği için zarftır. İçerisinde soru sözcükleri soru zamiri, soru sıfatı, soru zarfı ve soru eki "mi" soru edatı bulunan cümlelerde soru anlamı yoksa cümlenin sonuna soru işareti konmaz. Örnek Niçin bu kadar mecalsiz düştüğümü anlayamadım. Yolu bu civarlara düştü mü mutlaka bize haber verir. Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak çevreyi. Bizi kim arayıp sorarsa biz de onları arayıp sorarız. Kaç kişi toplantıya katılmıştı, bir türlü hatırlayamadım. ÜNLEM İŞARETİ ! Şaşma, heyecan, sevinç, acı, korku gibi duyguların yer aldığı söz, söz grupları veya cümlelerin sonuna konur. Bu sözlerin olduğu yerler vurgulanarak okunur. Örnek Tüh, sınavı geçememişim! Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı. Aşk olsun! Burası ne kadar da güzel! Bravo, çok güzel koştun! Aman Allah'ım bu ne mutluluk! Ah, baş ağrım yine tuttu! Eh, bu sınavı da geçtim! Hayret, ne çabuk büyümüş! Ünlem değeri taşıyan hitaplardan sonra konur. Örnek Ordular! ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri! Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı İlerle! Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığınBu toprak bir devrin battığı yerdir. Not Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği gibi cümlenin sonuna da konulabilir. Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururkenSana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! Faruk Nafiz Çamlıbel Ünlem işareti; küçümseme, alay etme ve kinaye amacıyla kullanıldığında parantez içine konur. Örnek Onun gibi zekiler şair ! olabilirmiş. Okul süper yönetiliyor; musluklar dışında okulda her şey akıyor ! İyi bir esnaf olduğu beşinci iflasından sonra anlaşıldı ! Not Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği gibi cümlenin sonuna da konulabilir. Her iki kullanım da doğru kabul edilmektedir. Örnek Eyvah! ne yer ne yâr kaldı. Eyvah ne yer ne yâr kaldı! Saygıdeğer arkadaşlar, iyi ki geldiniz! Saygıdeğer arkadaşlar! İyi ki geldiniz. Not Ünlem işaretinden sonra üç nokta işareti … gelirse üç nokta yerine, iki nokta kullanılır. Örnek Nasıl da akşam oldu!... Nasıl da yavrucaklar sustu!... yanlış Nasıl da akşam oldu!.. Nasıl da yavrucaklar sustu!.. doğru KISA ÇİZGİ İŞARETİ - Satır sonuna sığmayan sözcüklerin bölünmesinde kullanılır. ÖrnekAsıl adı Hasan olup Çukurova'da doğar. Çukurova ve Toroslar bölgesinde Varsak Türkmenleri içinde yetiştiği söylenir. Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihlerini gösteren tarihleri arasına konur. Örnek 1877-1878 yıllarında Osmanlı-Rus Savaşı bölgede büyük felaketlere yol açar. 1912-1913 yıllarındaki Balkan Savaşları ile Osmanlı kendi ana topraklarına döner. "ve, ile, ila, ...-den ...-e" anlamlarını vermek için kelimeler ya da sayılar arasına konur. Örnek Bursa-İstanbul arasına yeni bir köprü inşa ediliyor. Hint-Avrupa dil ailesi, en gelişmiş dillerden bilgisinde kelimelerin kökleri ve gövdelerini ayırmada konulur. Örnek "Sevgi" kelimesinin kökü "sev-" fiilidir. Yaz-, oku-, eğlen-, işle-, güldür-, kazıt-, açıl- Yapım ve çekim eklerinin başında kullanılır. İsimden isim, fiilden isim yapım eklerinde sadece ekin baş tarafına; isimden fiil ve fiilden fiil yapım eklerinin hem başına hem sonuna konur. Örnek İnsan-lık, ev-siz, sil-gi, gez-i, sev-in- yapım ekleri Okul-u, araba-m, insan-lar, yaz-dı çekim ekleri Heceleri göstermek için konur. Örnek Ge-le-cek-ten İn-san-lık-tan Cümle içindeki ara sözlerin, ara cümlelerin başına ve sonuna konur. Örnek Annemi- en sevdiğim varlığımı- kaybettim. Bu güzel paketi anneme- ilk öğretmenime- hazırladım. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır. Örnek Öğrencilerine bir türlü 40-15=25 işlemini öğretemedi. Sıfırdan küçük değerleri göstermek için konur. Örnek Arabalarımızı -34 °C derecede çalıştırmaya çalışıyorduk. UZUN ÇİZGİ İŞARETİ — Karşılıklı konuşmalarda konuşmanın başına konur. Buna konuşma çizgisi de denir. Örnek 1 Frankfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır— Eski şehri gezdin mi?— Rothschild'in evine gittin mi?— Goethe'nin evini gezdin mi? Uzun Çizgi İşareti — ile İlgili Uyarılar Tiyatro oyunlarında uzun çizgi konuşanın adından sonra konabilir. Örnek Sıtkı Bey —Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister. İslam Bey —Ben daha ölmedim. Karşılıklı konuşmalar tırnak işareti içerisinde verildiği zaman uzun çizgi kullanılmaz. Örnek Hüzün dolu bir yakarışla "Nerede evladım, nerede?" diye söylenince herkes ağlamaya başladı. Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu "Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?" Faruk Nafiz Çamlıbel EĞİK ÇİZGİ / Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur. Örnek 29/04/1453 15/IX/2011 Matematikte bölme işareti olarak kullanılır. Örnek 28/2=14 Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır. Örnek -lık / -lik -sız / -siz Genel ağ adreslerinde kullanılır. Örnek Dizeler yan yana yazıldığında dizelerin aralarına konur. Örnek Uçun kuşlar uçun doğduğum yere / Şimdi dağlarında mor sünbül vardır Ormanlar koynunda bir serin dere / Dikenler içinde sarı gül vardır. Rıza Tevfik Bölükbaşı Adres yazılırken apartman numarası, daire numarası ile semt ve şehir arasına konur. Örnek Ali Paşa Mahallesi Yılmaz Bulvarı No 68/3 65100 İpekyolu / Van Fizik, matematik, kimya vs. alanlarda birimler arası orantılar gösterilirken kullanılır. Bu kullanımlarda araya boşluk konulmaz. g/sn gram/saniye Örnek 30 m/s kaç km/h dir? TIRNAK İŞARETİ " " Alıntıların belirtilmesinde kullanılır. Başka bir kişiden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine Yaşar Kemal "Çukurova benim gençliğimdir." demiş. Voltaire "Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur." der. Özellikle belirtilmek istenen sözcükler ile vurgulanmak istenen öğeler tırnak içine alınır. Eser isimleri ve terimler bu anlamda ön plana çıkar. Örnek Fiillerde karşımıza en çok çıkan "kip" kavramıdır. Türk edebiyatının en çok okunan eseri "Çalıkuşu" romanıdır. Tırnak İşareti ile İlgili Önemli Uyarılar Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan noktalama işareti nokta, soru işareti, ünlem, üç nokta vb. tırnak içinde kalır ve tırnak'ın dışını etkilemez. Tırnak işaretinden sonra gelen "dedi, demiş, diyor vb. sözcükler" küçük harfle başlar. Örnek Furkan "Babamı çok seviyorum." Dedi. yanlışFurkan "Babamı çok seviyorum". dedi. yanlışFurkan "Babamı çok seviyorum." dedi. doğru Örnek 2 Şair "Niçin bülbül yaslı bakışır dağlar?" Demiş. yanlışŞair "Niçin bülbül yaslı bakışır dağlar"? demiş. yanlışŞair "Niçin bülbül yaslı bakışır dağlar?" demiş. doğru Bir söz tırnak içine alındığında sonrasında bir ek geldiğinde ayrıca kesme işareti ' kullanılmaz. Tırnak işaretinden sonra boşluk bırakılmaz. Örnek Yahya Kemal Beyatlı'nın ünlü şiiri olan "Sessiz Gemi" 'sini bir kez okumalıyız. yanlış Yahya Kemal Beyatlı'nın ünlü şiiri olan "Sessiz Gemi"sini bir kez okumalıyız. doğru Cümle içerisinde geçen ve özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi adları ile başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla italik dizilerek de gösterilebilir. Örnek Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur eseri beni çok etkilemişti. Yahya Kemal Beyatlı'nın Aziz İstanbul eserinde kendimi buldum. Karşılıklı konuşmalarda uzun çizgi yerine konur. Örnek Mustafa, herkesin olduğu ortamda arkadaşına "Seninle sonra görüşürüz." diye bağırmış. Arkadaşı da dönüp "Görüşürüz." demiş. Tırnak içerisindeki sözler içinde yeniden tırnak işareti kullanılması gerekirse tek tırnak işareti kullanılır. Örnek Öğretmen sınıfta öğrenciye "Niçin bu sanatçının 'Bayrak' şiirini okumadınız?" diyerek dikkatleri oraya çekmeye çalışıyordu. KESME İŞARETİ 'Özel isimlerden sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. ÖrnekKişi adları, soyadları ve takma adlardan sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Mustafa'nın, Âşık Veysel'den Millet, boy, oymak adlarından sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Türk'ün, Özbek'in, Alman'sın. Devlet adlarından sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Türkiye'nin, Türkiye'mizin, Selçuklu Devleti'nden Din ve mitoloji ile ilgili özel adlardan sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Allah'tan, Azrail'i, Zeus'a Gök bilimiyle ilgili adlardan sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Merkür'ü, Halley'den, Samanyolu'nda, Büyükayı'da Kıta, deniz, nehir, dağ, göl, boğaz, geçit, yayla; ülke, bölge, il, ilçe, köy, semt, bulvar, cadde, sokak vb. yer adlarından sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Afrika'nın, Marmara Denizi'ni, Fırat Nehri'nde, Ağrı Dağı'nda, Van Gölü'nün, Çanakkale Boğazı'nı, Gülek Geçidi'ne, Beşoluk Yaylası'na, Türkiye'den, Doğu Anadolu'nun, Muş'tan, Malazgirt'in, Muratkolu'nun, Laleli'den, Turgut Özal Bulvarı'ndan, İskele Caddesi'nde, Toraman Sokak'ta Saray, han, köşk, kale, köprü, anıt vb. adlardan sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Çırağan Sarayı'nda, Kızlarağası Hanı'nda, Hoşap Kalesi'nden Boğaziçi Köprüsü'ne, Çanakkale Şehitleri Anıt'ı Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve genelge adlarından sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Millî Eğitim Temel Kanunu'na Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'ninBaşbakanlık Genelgesi'nin Kitap, dergi, gazete, tablo, heykel, müzik vb. adlardan sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Yaban'danTürk Fen Eğitim Dergisi'ndeSabah'taİstiklal Marşı'mız Hayvanlara verilen özel adlardan sonra gelen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır. Fino'yu, Sarıkız'da, Pamuk'a Kısaltmalardan sonra gelen ekleri ayırmada kullanılır. Örnek TBMM'nin topluma örnek olması herkesin ortak dileğidir. TDK'nin saygınlığına gölge düşürmemek gerekir. Rakamlardan sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılır. Örnek Sınavda 2'nci olman seni üzdü mü? 2'nci katın 8'inci dairesinde sözcüklerde anlam karışıklığını önlemek için konur. Örnek Kadı'nın kelime anlamını bir türlü seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için konur. Örnek 1 Güzelliğin on par'etmezBu bendeki aşk olmasa Âşık Veysel Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur. Örnek Mustafa Bey'e, Betül Hanım'ı, Talat Paşa'ya, İsmail Efendi'ninBir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur. Örnek Bunu a'dan z'ye kadar yanlış yapmışsın. Dilimizde -lık'la yapılmış sözcükler çokça yer alır. Kesme İşareti ' ile İlgili Uyarılar Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz. Örnek Türkiye Büyük Millet Meclisine Türk Dil Kurumundan Hacettepe Üniversitesi RektörlüğüneBelli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti konur. Örnek Bu Kanun'un 23. Maddesinin f bendi... Yukarıdaki yazıda zikredilen Yönetmelik'in 8'nci maddesine göre... Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz. Örnek Türkçe, Türkçenin, Türkçü, Türklerden, Türkleşmek, Müslümanlık, Müslümanlıktan, İslamcı, Hristiyanlık, Hristiyanlıktan, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Vanlım, İstanbullu, Mustafalar, Aligil, Reşat Nuriler, İsveçliden, Atatürkçülükten Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümlede kesinlikle büyük harfle yazılmaz ve ondan sonra gelen ekler de kesme işaretiyle ayrıl­maz. Örnek Kurtuluş Savaşı'nda O'nun etkisini hiç kimse inkâr edemez. yanlış Kurtuluş Savaşı'nda onun etkisini hiç kimse inkâr edemez. doğru Özel adlar için parantez içinde bir açıklama yapılırsa kesme işareti parantez işaretinden yay ayraçtan önce Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yanlış Yakup Kadri'nin Karaosmanoğlu doğru Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce kesme işareti konur. Örnek Hisar'dan, Boğaz'dan… Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen eklerini ayırmak için konur. Belirli bir tarih yoksa ek ayrılmadığı için oraya kesme işareti konulmaz. Örnek Okullar 18 Eylül'de açılacak bu yıl. 25 Eylül 2014 Salı'nın ilk saatlerinde de toplantı yapılacak. tarih belli Önümüzdeki haziranda birlikte geziye çıkacağız. tarih belli değilAkım, çağ ve dönem adlarından sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz. ÖrnekYeni Çağın, Yükselme Döneminin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatına Sonunda III. tekil kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışındaki bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz. Örnek Muş Ovamızın güzelliğiSonunda nokta işareti yer alan kısaltmalar ile üslü kısaltma ve rakamlar kesme işaretiyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalardaki ekler, noktadan ve üs işaretinden sonra kelime ve üs işaretinin okunuşuna göre yazılır. Örnek ve benzerleri m²ye metre kareye Almanya'dan TEK TIRNAK İŞARETİ ' 'Tırnak içinde verilen ve yine tırnak içine alınması gereken sözcük ya da ifadelerin belirtilmesi için konur. Örnekİsmail Bey "Şairler içinde 'Fuzuli' başkadır." deyip saatlerce Fuzuli'nin edebi şahsiyeti ve eserlerinden bahsetti. "Atatürk henüz 'Gazi Mustafa Kemal Paşa' idi. Benden ona dair bir kitap için ön söz istemişlerdi." Falih Rıfkı Atay PARANTEZ YAY AYRAÇ İŞARETİ Eşanlamlı sözcükler, eş değerdeki tarihler ve rakamlar parantez yay ayraç içinde gösterilir. Örnek Edebiyat yazın güzel sanatların en önemli dallarındandır. Kasabaya ulaşmak için daha 5 km 5000 metre gitmeleri eserlerinde konuşanın hareketlerini, durumunu anlatan yerler ile ek açıklamaların belirtilmesinde kullanılır. Örnek 1 Sarı Naciye — Fırlayarak Sen kim oluyorsun be ırgat?Yabancı sözcüklerin telaffuzu parantez içerisinde belirtilir. Örnek Shakespeare Şekspir İngilizcenin en büyük şairi kabul doğum ve ölüm tarihleri parantez içinde gösterilir. Örnek Edebiyat tarihimizde iz bırakan Fazıl Hüsnü Dağlarca 1914-2008 yılları arasında yaşamıştır. Bir söze alay, kinaye veyahut küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır. Örnek Mustafa kadar zeki ! birisi ancak bu sorunu çözer. Onun aldığı isabetli ! kararlar neticesinde buradayız. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını belirtmek amacıyla kullanılan soru işareti parantez yay ayraç içine alınır. Örnek Köroğlu, Bolu'da ? yaşamıştır. Karacaoğlan'ın Güneydoğu Anadolu'da ? yaşadığı yazının maddelerini belirten sayı veya harflerden sonra kapama ayracı konur. Örnek Sıfatlar temelde ikiye ayrılır I Belirtme Sıfatları II Niteleme Sıfatları Alıntıların aktarıldığı eser, yazar veya künye bilgilerini göstermek amacıyla kullanılır. Örnek 1 Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdinKıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? Mehmet Akif ErsoyMatematikte çeşitli işlem sırasını veya büyüklüklerini belirtmek için konur. Örnek 5x5 +8=33 işlemin sonucudur. Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgisi olmayan açıklamalar parantez yay ayraç içine Bu okulun öğrencilerini Öğrenci demek öğrenciliği inkâr demektir. hiçbir zaman içindeki açıklamalar parantez içinde gösterilebilir. Örnek O kutsal diyar Mekke hiçbir zaman unutulmayacak. Adana ve çevresi Çukurova ülkemizin can damarıdır. Parantez Yay Ayraç İşareti ile İlgili Önemli UyarılarParantez işaretinden önce gelen özel ve cins isme ait ek parantezden sonra değil önce konur. Örnek 1 Ahmet doktor'un hastaya acil müdahale etmesi gerekiyordu. yanlış Ahmet'in doktor hastaya acil müdahale etmesi gerekiyordu. doğru Örnek 2 Yahya Kemal Beyatlı 1884-1958'nın hayatı İstanbul ile özdeştir, diyebiliriz. yanlış Yahya Kemal Beyatlı'nın 1884-1958 hayatı İstanbul ile özdeştir, diyebiliriz. doğru DENDEN İŞARETİ " 1. Alt alta yazılan aynı sözcük, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek amacıyla kullanılır. Madde sıralamasında çok büyük bir kolaylık sağlar. Örnek a. Etken fiilb. Edilgen "c. Oldurgan "d. Ettirgen " KÖŞELİ AYRAÇ [ ] Bazı durumlarda parantez içinde verilen bir kısım bilgilerin yine parantez içinde verilmesi gerektiği durumlarda köşeli ayraç işaretine başvurulur. Yani ayraç içinde ayraç işaretine başvurulması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç konur. Örnek Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı 1886-1973] en güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır. Bibliyografik yani kaynak olarak verilen makale ve kitapların künyeleri ile ilgili bazı ayrıntıları göstermek amacıyla Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922. Server Bedi [Peyami Safa] Çevirilerde çeviriyi yapan kişi veya kişilerin eklemiş olduğu tamamlayıcı sözler için "Eldem, Osmanlıda en önemli fark[ın], mezar taşının şeklinde ortaya çık[tığını] söyledikten sonra..." Hilmi Yavuz Matematikte yay parantez içindeki işlemlerin yeniden parantez içine alınması gerektiği yerlerde kullanılır. Örnek [8 + 8 × 7 - 4 + 9] × 3 = ? Yararlanılan KaynaklarTürk Dil Kurumu, Noktalama İşaretleri Açıklamalar BayrakEy mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder Gölgende bana da, bana da yer ver. Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar Yurda ay yıldızın ışığı yeter. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıllığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün Gölgene sığındık. Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum, Senin altında öleceğim. Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim Yeryüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim! Arif Nihat Asya Şiirin Biçim Yönünden İncelenmesi Şiirin nazım birimi Şiir 6 kıtadan 5 dörtlük, 1 beşlik oluşuyor. Şiirin ölçüsü Şiir serbest ölçüyle yazılmıştır. Ahenk Unsurları uyak ve Redifler 1. kıta -süsü, - örtüsü “ü” redif, “üs” tam uyak - bayrağım - yazacağım “ım” redif, “ağ” tam uyak -bakmayanın - kuşun “n” yarım uyak - kazacağım - bozacağım “acağım” redif, “z” yarım uyak -keder - ver - günler dize içinde -yeter “er” tam uyak 4. kıta -götürdüğü gün -düştüğümüz gün “gün” redif - ısındık - sığındık “dık” redif, “ın” tam uyak -dalgalı - kartalı “alı” zengin uyak - çiçeğim - doğdum - öleceğim “m” yarım uyak -her şeyim - dikeyim “eyim” zengin uyak - beğen -istersen “en” tam uyak Uyak ve rediflerin belli bir düzeni yoktur Şiirdeki Ahenk Unsurları Şiirde ahenk bazı ses tekrarları aliterasyon “ tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim”; kelime tekrarları “ışık ışık, dalga dalga”; belli bir düzeni olmayan redif ve uyaklarla sağlanmıştır. Şiirin teması Bayrak sevgisidir. Şiirin Dil ve Anlatımı Şiirin dili sade, açık, yalın ve akıcıdır. Anlatım ise coşkulu duygularla yüklüdür. Şiirin tamamına milli ve manevi duyguları ön plana çıkaran destansı bir söyleyiş hâkimdir. Şiirin İçerik Yönünden İncelenmesi Açıklama – Yorum Şiirde kelimeler ve dizeler genellikle temel anlamlarında kullanılmıştır. Şiirde bulunan nesnelerin gerçek varlıklarıyla birlikte çağrıştırdıkları anlam ve duygular da vardır. Şair, açık bir anlatımla derinlik arasında denge kurabilmeyi başarmıştır. Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Bayrak, bir milletin maddi ve manevi değerler bütününün simgesidir. İlk kıtada şair bu değerlere vurgu yapıyor. Gelinlik beyazdır, saflığı ve temizliği simgeler. Beline bağlanan kırmızı kuşak da bağlılığın simgesidir. Tıpkı bayrağımız gibi kırmızı ve beyazı bir arada barındırır. Şehitlerimiz de bayrağa sarılır, çünkü onlar vatanları ve milli değerleri için canlarını vermişlerdir. Onlar bu topraklarda yattıkça bayrağımız da masmavi gökyüzünde ışıl ışıl dalgalanacaktır. Bir bayrak gökyüzünde dalgalandıkça o millet özgür ve bağımsız yaşamaya devam eder. Bayrağımız için nice destanlar yazılmış, daha niceleri yazılacaktır. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım. Şair, bu kıtada bayrağa ne kadar değer verdiğini vurguluyor. Burada amaç mezar kazmak ya da kuşların yuvasını bozmak değildir. Bu sözler mecazi anlamda kullanılmıştır. Şair, bayrağın kendisi için ne kadar değerli olduğunu belirtiyor. Bir milletin bütün değerlerini simgeleyen bayrağa saygı gösterilmesini istiyor. Çünkü bayrağa yapılan saygısızlık, tarihe ve tüm millete yapılan bir saygısızlıktır. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder… Gölgende bana da, bana da yer ver. Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar Yurda ay yıldızın ışığı yeter. Kuşkusuz herkes ölümden ve karanlıktan korkar. Savaşın getirdiği yıkımlar, açlık, hastalık ve zorluklarla baş etmenin bir yolu da manevi değerlere sarılmaktır. Bayrak da manevi değerlerin bir simgesi olduğuna göre gölgesinde sığınılacak tek yerdir. Türk milleti, bağımsızlığın kazanılmasında önüne çıkan tüm engelleri bayrağından aldığı güçle yıkmasını bilmiştir. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıllığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün Gölgene sığındık. Şair, bizi savaş yıllarına götürüyor. Kendini cephede savaşan askerlerin yerine koyuyor. Askerlerimiz çok zor koşullarda, karlı dağlardan kızgın çöllere kadar her koşulda, pek çok cephede savaşmıştır. Türk milletinin girdiği her savaştan zaferle çıkması bayrağından aldığı güç sayesinde olmuştur. Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum, Senin altında öleceğim. Şair, bayrağa baktıkça Türk milletini görüyor. Türk milletini, barışta güvercine, savaşta kartala benzetiyor. Şair, bu kıtada bayrağa seslenmesine rağmen asıl kastettiği Türk milletidir. Bu dizelerde vurgulanan; savaşta ve barışta Türk milletinin karakteristik özellikleridir. Şair, bayrağa olan hayranlığını yüksek yerlerde açan çiçeğe benzeterek belirtiyor. Ona olan bağlılığını ise “senin altında doğdum, senin altında öleceğim” dizeleriyle dile getiriyor. Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim Yeryüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim! Şair, bayrağımızın değerini açık ve net bir biçimde dile getiriyor. Bayrak bir millet için tarih, şeref, hürriyet gibi tüm milli değerlerin simgesidir. Şair, “şiirim” sözüyle şiire olan sevgisiyle bayrağa olan sevgisini birleştiriyor. “Her şeyim” sözüyle de bu sevgiyi doruk noktasına ulaştırıyor. Son dizelerde ise Türklerin tarihine ve cihangirane yapısına vurgu yaparak bayrağımıza tüm dünyanın saygı göstermesi istiyor. Bayrak şiiri, bayrağımıza bir övgü niteliğindedir. Bayrağımızın kutsallığını ve bizim için ifade ettiklerini coşkulu bir üslupla ortaya koyuyor. Şiirdeki bazı dizeler, yeni kurulmuş bir cumhuriyetin coşkusunu, yeni rejimin dinamiklerini taşıdığı için, yazıldığı döneme göre algılanmalı ve ona göre yorumlanmalıdır. Bayrak şiiri, “bayrak” üzerine yazılmış en coşkulu ve en etkileyici şiirlerin başında gelir. “Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim/Yeryüzünde yer beğen!/Nereye dikilmek istersen,/Söyle, seni oraya dikeyim!’’ Arif Nihat Asya Ata yadigârımız Kıbrıs adasıyla ilgili ne çok efsaneler vardır! Kimileri mitolojiye konu olmuştur Afrodit’i anlatır! Kimi dönemlerde Akdeniz’in orta yerinde korsanlık yapanların sığındığı bir limandır! Doğal güzelliklerin barındığı, duygu yoğunluklarının yaşandığı aşk adasıdır… Ama son dönemine bakıldığında stratejik konumuyla, çevresindeki doğal gaz yataklarıyla dünya devlerinin ekonomi lokmasıdır! En çok da Rum-Yunan ikilisinin hayalini kurduğu ama hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olan Enosis rüyasını gördüğü adadır… Bizim tarihimize baktığımızda; Kıbrıs öncelikle 1571’den, 1878’e 307 yıl boyunca Osmanlı Sancağının dalgalandığı vatan parçamızdır. Sonrası geçen 96 yıllık dönem; bu vatan parçamızdan nasıl ayrı kaldığımızı koparıldığımız süreci; 1974 yılı ise tarih sayfalarımıza şanla zaferle yazdığımız bir kavuşmayı; Anasıyla Yavrusunun yeniden kucaklaştığı zamanı anlatır… Ve tabii ki ardımızda kalan 43 yılın içinde Akdeniz’in tam da ortasında, Kıbrıs’ta dalgalanmakta olan şanlı bayraklarımızın o muhteşem görüntüsü vardır. Değerli Okur; Yıllar sonra bu yazıyı kaleme almamın yegâne nedeni; 30 yıldan beri devletinde bulunan aslında Guinness rekorlar kitabına girmesi gereken, ’Beşparmaklar Dağlarına çizilen Ay Yıldızlı Al Bayraklarımızla’’ ilgilidir. 30 yıl önce o gazi toprakların dağlarına, taşlarına Mehmetçiklerimizin kazıdıkları Ay Yıldızlı Şanlı Bayrağımızın gerçek hikâyesini anlatmaktır. Ecdat yadigârı bu adaya yakın tarihimizde iz bırakmış, kahramanlıklarıyla efsane olmuş nice kahramanlar vardır. Bunların başında da hepimizin bildiği, tank savaşları literatürüne giren, 1974 Kıbrıs savaşlarında Beşparmak dağlarının tepesine çıkarak düşmanla savaşan tank efsanesi’ gelir. Ama bundan da önemlisi Yavru Vatan Kıbrıs’ta Beşparmak Dağlarının taşına toprağına çizilen bir de Ay Yıldızlı Al Bayraklarımızın hikâyesi vardır. İşte bu bayraklarımızla ilgili geçtiğimiz Mayıs ayının başında Rumlar Güney Kıbrıs’ta Londra’da ki işbirlikçileriyle birlikte bu bölgedeki bayraklarımızın kaldırılması/silinmesiyle ilgili bir kampanya başlatmışlardı..! Kampanyanın amacını ise şöyle açıklanmışlardı “Bir başkasının ülkesini silahlarla işgal etmek, bu zulmü bayrakla vahşet çığırtkanlığı yapmak yasa dışıdır. Bu İnsan haklarına aykırıdır. Bu, Kıbrıslı Rumlara karşı bir kışkırtmadır. 1974'te ülkeyi bölen ve binlerce ölü insan, mülteci ve kayıp şahısla felaket yaratan katliamı bizlere her gün hatırlatan bir olaydır.” Böylesi bir gerekçenin doğruluğunu teyit etmek için adada yaşanan olayların sadece 1955-1974 arasında kalan 11 yıllık zaman dilimine bakmak yeterlidir! Çünkü bu 11 yıllık süreç Kıbrıs Türk’ünün Rumlara karşı topraklarını, namus ve şerefini korumak adına vermiş oldukları efsanevi direnişi anlatır. Bir o kadar da Rumların yakıp yıktıkları Türk köylerini, katlettikleri binlerce Kıbrıs Türk’ünü, insanlık adına utanç belgesi olarak tarihe geçmiş katliamlarını… Kıbrıs’ta yarattıkları böylesine acılı bir dönemi yok sayarak, günümüzde de türlü Bizans oyunlarıyla adayı Yunanistan’a bağlamanın peşinde olan Rumların bu girişimine sadece; ’yavuz hırsız, ev sahibini bastırır’’ denir! Rumların değişmez bu iki yüz yüzlülüğüne bir kez daha dikkat çektikten sonra; o gazi topraklarda savaşan, yıllarca görev yapan, bayraklarımızın o dağların taşına toprağına nasıl kazındığını bilen, gören bir Kıbrıs Gazisi olarak bu gerçeği anlatmamın en önemli nedeni Hem tarihimize ama en çok da 43 yıl önce Şanlı Bayrağımızı kanları, canları pahasına o dağlara tepelere diken, topraklarına kazıyan; Girne’de, Kutsovendi’de, Buffavento’da, Gazimağosa’da kalelerin burçlarına bir daha inmemek üzere çeken Aziz Şehitlerimize, hala hayatta olan Kıbrıs Gazilerimize olan borcum/uzdur diye düşündüm. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki! 20 Temmuz 1974-16 Ağustos 1974 tarihleri arasında Kıbrıs’ta cereyan eden her iki savaşa da kıdemli üsteğmen rütbesiyle bölük komutanı olarak katıldığım bu süreçte tutmuş olduğum günlükler, savaşa katılan birliklerin harp cerideleri ama en önemlisi yaşadıklarım, gördüklerim; bu savaşın ve anlatacağım gerçeğin en önemli kanıtıdır. Ama esas olarak, 1974 Kıbrıs Savaşlarına ait yaşanan her ne varsa; Genelkurmay ATASE Başkanlığında belgeleriyle birlikte oradadır… Ancak aradan neredeyse yarım asır geçmişse, birileri tarihi gerçeklerin üzerine kendi gerçeğini yazmak istiyorsa; işte o zaman o gerçeğin bilenlerce anlatılmasının, yazılmasının gerekliliğine de inanıyorum. Tabii ki konuyu çarpıtmadan, gerçek dışı hiçbir şey eklemeden ama eksik de bırakmadan… Şimdi bundan 30 yıl öncesine gidiyor, Kıbrıs adasının en güzel mevsimine 1987 yılının ilkbaharına, Mayıs ayına dönüyor, yakın tarihimize şanla şerefle yazılan o tarih sayfalarını aralıyorum ’ ……………..Savaştan tam 11 yıl sonra bu defa Binbaşı rütbesiyle yine Kıbrıs’taydım. 28 Mayıs 1985’te ikinci kez göreve geldiğim Kıbrıs’tan dönüşüme aylar kalmıştı. Çünkü iki yıllık görev sürem dolmak üzereydi, Türkiye’ye dönecektim… Üsteğmen rütbesiyle savaşı yaşadığım o önemli süreç sonrasında köprülerin altından çok sular akmış, adada değişmeyen şey kalmamıştı adeta! Bk. Unutanlar, Unutturulanlar ya da Hatırlayamadıklarımız Kıbrıs/20 Temmuz 1974/ve Sonrası, Atilla Çilingir-2004 Ama adada değişmeyen, değişmeyecek olan bir şey vardı ki! O da; gönderlere çektiğimiz, dağına taşına kazıdığımız Ay Yıldızlı Al Bayraklarımızla, devletinin hudut boylarını koruyup kollayan Kahraman Mehmetçiklerimizin nöbetleri sırasında ettikleri hudut yemini idi. Bu yemin; Yüce Türk Ulusunun savaş meydanlarının yenilmez askeri Mehmetçiklerimizin milletine, vatanına, devletine olan sadakatini anlatır, Rum askerlerinin yüreğine korku salardı… O dönemde ben de Şanlı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında görevliydim. Adadaki komando birliğimiz; Beşparmak Dağlarında kartal yuvası’ adını verdiğimiz, 1974’te Rum komandolarından ele geçirdiğimiz eski adıyla Kutsovendişimdiki adıyla Taşkent köyü yakınlarındaki Komando kampında eğitim yapmaktaydılar… Onların sabahın seher vaktinde spor yaparken o yiğit gür sesleriyle söyledikleri ’yaylalar, yaylalar; diloy, diloy yaylalar’’ türküsü, adada adeta bir top mermisi gibi patlar; Beşparmaklardan, Trodoslara yankılanır, Rum kesiminden de duyulan bu sesten Rumlar rahatsız olduğu/korktuğu için bunu defalarca BG karargâhına Barış Gücü şikâyet ederlerdi… Bu yıllarda adadaki Barış Kuvvetleri Komutanımız rahmetle, büyük bir saygı ve sevgiyle anıyorum Korgeneral Sn. Sabahattin Akıncı Paşamızdı. Kendisi Albay rütbesiyle 1974 Kıbrıs savaşlarına katılmış mükemmel bir komutandı. İşte adada böylesi bir dönem yaşanırken; 1987 Mayısının ikinci haftasında Kıbrıs Barış Kuvvetleri Komutanlığını denetlemeye gelecek Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Sn. Necip Torumtay Kıbrıs’a gelmeden önce bitirilmesi kaydıyla; onu adaya getiren uçak Ercan Hava Alanına inmeden önce görebileceği ama daha da önemlisi Rum kesiminden de görülecek bir Türk Bayrağının Beşparmak Dağlarına yapılması-çizilmesi-kazınması emri buradaki komando birliğimize verildi… ’Kartal Yuvası’’ dediğimiz Beşparmakların en sarp bölgesinde eğitim yapan komandolarımız, 1974 savaşlarında Ay Yıldızlı bayraklarımızı Beşparmak Dağlarına kanlarıyla canlarıyla çoktan çizmişler, Aziz Şehitlerimizin kanlarıyla renklenen Şanlı Bayraklarımızı 11 yıl önce göndere çekmişlerdi zaten. Ancak böylesi bir görev de onlar için büyük bir gurur kaynağı olacaktı. Çünkü Beşparmak Dağlarına çizilen bayrağımızı bir daha oradan hiçbir güç silemeyecekti… Aslında 1974 savaşlarında Rum askerlerinin yüreklerine en çok bu komando birliğimiz korku salmış, Beşparmak Dağlarında bu mümtaz askerlerimizin süngüsünü tadan Rum askerleri, onları bir daha unutamamışlardı ama bundan böyle hiç unutamayacaklardı. 1987 yılının Mayıs ayında o dönemdeki adıyla Kutsovendi’de bulunan dağ kaplanlarımız, komutanlarından aldığı emirle Beşparmak Dağlarına Rum kesiminden görünecek büyüklükte neredeyse on futbol sahası büyüklüğündeki Türk Bayrağını beş gün beş gece çalışarak, Beşparmak Dağlarının bugün görülen o bölgesine kazıdılar. Böylesi bir bayrağın yapımı dünyada ilkti. Rum tarafına ise verilen mesaj çok netti. Yıllarca Kıbrıs Türk Mücahidi ile alay ederek, Mehmetçiğe atfen; ’’Ne zaman geleceksin, bu kaçıncı bahar’’ diyen Rumlara 1987’nin baharında; 1974 yılında Milletçe kazandığımız zafer bir kez daha hatırlatılmış, ’Geldik aldık. Dağına taşına Ay Yıldızlı Bayrağımızı kazıdık.’’ Denilmişti/demiştik…’’ Not Daha sonraki yıllarda şanlı bayrağımızın yanına milli bayrağı da çizilmiş, gurur timsali bu bayraklarımız bugün bulundukları toprakları ama daha da önemlisi o şanlı tarih sayfalarımızı aydınlatmaya devam etmektedirler İşte Beşparmak Dağlarına bir daha silinmemek üzere kazınan Şanlı Bayraklarımızın gerçek hikâyesi bundan ibarettir. Yazımı yine büyük vatan şairi Arif Nihat Asya’nın şu dizleriyle bitirmek isterim ’Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!/Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,/Işık ışık, dalga dalga bayrağım,/Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.’’ Büyük Türk Milleti ne zaman dara düşse, vatan sevdası uğruna tarihe çok önemli izler bırakmış, nice kahramanlık destanları yaratmıştır. Bu destanların tamam da Ay Yıldızlı Şanlı Bayraklarımızın gölgesinde yazılmıştır. Ey Bayrak Uğruna veremediğimiz canı, gölgende yaşatmaya hakkımız yok… Yorum Gönder 0 Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.× Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.  Üye Girişi Sayfamızda bizler için en kutsal vazife olan askerlikle ilgili en güzel sözleri bulabilir ve sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz..Bu vatan bizimdir ferman gerekmez. Askerin olduğu yere yabancı denizci değiliz ki her limanda bir sevgilimiz olsun, biz komandoyuz dağlar sağ şehitler verdik vatan uğruna bizde bitmez Mehmetçik bu vatan bir toplum var ki çığlık atsan duymayan öyle bir kalbim var ki kurşunlara her güneş gençliğimin kaybıysa, batan her güneş şafağımın sabah mercimek yemeyi çatalla hoşaf içmeyi elbise yerine çuval giymeyi asker ol da gör nöbetlerinde beni aklına getirmemeye çalış. Uyurken üstlerine yakalanmanı vatan delisi diyorlar, kafayı vatanla bozmuşsunuz diyorlar. Çok şükür kafamız bozuk, kanımız -Çukurca’da askerlik yapmak Azrail’den borç alıp şeytanla kumar oynamaya meydan okurken aylara esir düştük ama vatan için 12 ay değil 15 sene yapılır, ne kadarda zor yatağın, sevgim yorganın, yüreğim yastığın olsun. Asker ocağında rahat uyu bir bir gün şafağım için doğacak güneş dağdaki teröristin sırtını ısıtacaksa bırakın o güneş hiç şerefim, şiirim, her şeyim yeryüzünde yer beğen nereye dikilmek istersen söyle, seni oraya gördüm ana kucağı uyandım baktım asker ocağı, felek ayırdı evi bucağı, ağlama anam dönerim bir çizmişiler resmimi komando koymuşlar ismimi belki bir gün geri dönemem diye göndermişler sana gül konmuş başucuma, yazık değil mi bu genç yaşıma. Askerde bir iş gelirse başıma, garip asker yazın mezar Nöbet Tutarsın Vatan için Sabahları Eğitim Yaparsın ulus için Ey Askerim Vatanım Canım benim Türk miLletinin Kalbi Sensin.. asker sözleri facebookEğitimde Ter Dökmeyen Savaşta Kan Ulusun Kuvvetini Belirleyen En çnemli faktör Askeri Sayende Mutluyuz Yuvamızda Senin Sayende hayatımızı Geçiyoruz Bu Vatanda Askerim.. asker sözleri damarAsker Olmak Okadar Gurur Ve Onur Verici Bir Duygudurki Vatanı Korumak Her Gencin Elinde OLmayan Bir Aslanları geceniz Gündüz Gibi Olsun Dualarım Sizinle Askerim. anlamlı asker sözleriAskérler vurulunca DeğiL UnutuLunca Sayar gelin Evde Asker Eşini hayal Eder Nöbetinde Biter Bu Hasret Dayan Askerim Bu Vatan Senin Eserin…Asker Ocagı Ana Kucağı Ya Adam Olursun Yda Kuzu Olursun 🙂Mehtap Gibi Kızım Olacağına, Şafak Gibi Oğlum Olsun.”Yolumuz gaza, sonu şehadet, dinimiz ister sıdk ile hizmet, anamız vatan, babamız millet, vatanı mamur eyle Yarabbi. Milleti mesrur eyle yarabbi.””Ne garip aslında yaşın yirmi olur nasıl geldim demezsin bu yaşa ama 12 ayın muhabbetini yaparsın!””Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber. Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.””Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.””Bu vatan tarihin dilinden düşmez bu destan, nehirler gazidir, dağlar kahraman, her taşı yakut olan bu vatan, can verme sırrına erenlerindir.””Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; barışın güvercini, savaşın kartalı, yüksek yerlerde açan çiçeğim! Senin altında doğdum, senin altında öleceğim.””Eğer bir gün şafağım için doğacak güneş dağdaki teröristin sırtını ısıtacaksa bırakın o güneş hiç doğmasın.””Mehtap gibi kızım olacağına, şafak gibi oğlum olsun.””Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar. O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar. Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor; bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor.””Her erkek bir gün asker olacak fakat her asker bu vatanı koruyamayacak.””Bir insan günleri sayıyorsa ya mahkumdur ya asker.””Bu vatan toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir.””Ne şehitler verdik, ne savaşlar geçirdik… Türkiye Cumhuriyetine canım fena Türk Askeri sen çok yaşa.””Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i. Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.””Bir ulusun kuvvetini belirleyen en önemli faktör askeri kuvvetidir.””Bu vatan ileri atılıp sellercesine göğsünden vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine, şu kara toprağa girenlerindir.””Arşa çıkar ayak sesi geçerken, ona sorar güller gonca açarken, tufan durur ateş söner o varken, vatanımın göz nurudur Mehmetçik.””Senin sayende mutluyuz yuvamızda senin sayende hayatımızı geçiyoruz bu vatanda askerim.””Bize Vatan delisi diyorlar, kafayı vatanla bozmuşsunuz diyorlar! Çok şükür kafamız bozuk, kanımız değil.””Herkese nasip değil, asker olmak hudutta. Al bayrağın rengi var, yerde, gökte, bulutta. Heybetimiz titretir, şu karşı ki dağları. Vatanın bekçisiyiz, biz hudut kartalları.” Soru10. Tarihim, şerefim, şiirim her şeyim II III IV Yeryüzünde yer beğen Nereye dikilmek istersen Söyle, seni oraya dikeyim V Bu di10. Tarihim, şerefim, şiirim her şeyim II III IV Yeryüzünde yer beğen Nereye dikilmek istersen Söyle, seni oraya dikeyim V Bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerin hangisinde "-im/- im" eki ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? A 1 B C III D IV E V SO Soru Çözümünü GösterHesabını çözümünü gör!Ücretsiz 3 soru kredisi kazan Günlük hediyelerini alFotoğraflarla sorularını sor

tarihim şerefim şiirim her şeyim yeryüzünde yer beğen