Ama''Kırılmışlar'' sözü içimde yankılanmaya devam etti ve bana ''Kırık Kanatlar'ı esinletti.'' (Aşk Mektupları, sayfa 50-51) Yukarıda annesiyle birlikte bu derin söyleşiyi yapan kişi, Halil Cibran'dan başkası değildi. Halil Cibran Lübnanlı felsefe yazarı, romancı, şair ve ressam. Doğumu 6 Ocak 1883 Lübnan. MECZUP: Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kişilere söylenmektedir. Günlük yaşamda veya halk dilinde herhangi bir sebepten dolayı aklını yitirmiş insanlar için de kullanılmaktadır. Halil Cibran 'ın ilk kez 1918 yılında yayımlanmış olan bu eseri. Oldukça kısa anlatılardan oluşmaktadır. Kırık Kanatlar - PINAR YAYINLARI - Halil Cibran - Bugün aradan geçen yıllar sonra o güzel rüyadan geriye etrafımda görünmez kanatlar gibi duran Halil Cibran / Kırık Kanatlar (Sesli Kitap - Ölüm Tahtının Karşısında) Watch on. Yurdundanbir kez ayrıldıktan sonra bir daha hiçbir yere gitmeyen Halil Cibran, 10 Nisan 1931 tarihinde Amerika Bileşik Devletlerinde vefat etmiştir. Halil Cibran Kitapları: Kırık Kanatlar, Haberci, Gezgin, Deli, Ermiş, Ermişin Bahçesi, İnsanoğlu İsa, Sözler, Dünya Tanrıları, Asi Ruhlar, Kum ve köpük avare, Gönül sırları HalilCibran Halil Cibran Seti (12 Kitap) kitap 1. Aforizmalar 2. Asi Ruhlar 3. Bir Gözyaşı ve Bir Tebessüm 4. Deli 5 Ermiş 6. Fırtınalar 7. Gezgin 8. Kırık Kanatlar 9. Kum ve Köpük 10. Mezarlar Ne Söyler? 11. Rüzgar Gülü 12. Vadinin Perileri 6A94z2l. Aşk büyülü ışınlarıyla gözlerimi açtığı yakıcı parmak uçlarıyla ilk defa ruhuma dokunduğu zaman on yedi yaşındaydım ve selma kerami de güzelliğiyle ruhumu ilk defa uykudan uyandırıp da beni gün­düzlerin düş gibi gecelerin de şenlik şö­len gibi geçtiği latif duyguların bahçesine sokan ilk kadın oldu. Selma kerami ruh ve beden bütünlüğü içinde varlık bulan yüce güzellikleri keş­fetmeyi böyle güzelliklere hayran olmayı tapınmayı kendi güzelliğiyle örneklen­direrek bana öğreten ve sevgisiyle aşkın sırlanın ifşa eden kadın oldu. Hayatın gerçek şarkısını ve gerçek hayatın şarkısını bana ilk söyleyen de oydu. Oluşturulma Tarihi Ocak 10, 2019 1633Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandıran Halil Cibran, Ermiş, Kırık Kanatlar ve Asi Ruhlar kitabının yazarıdır. Aynı zamanda başarılı bir ressam olan Halil Cibran’ın resimlerinin bazıları günümüzde de dünyanın birçok şehrinde sergilenmektedir. İşte, eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandıran ve genç nesle ulaşmaya devam Halil Cibran’ın hayatına ilişkin asıllı Amerikalı ressam, şair ve filozof Halil Cibran, 6 Ocak 1883 tarihinde dünyaya geldi. Eserleri ve düşünceleri dünya üzerinde geniş yankı uyandırdı. Şiirleri yirmiden fazla dile çevrilmiş olan Cibran aynı zamanda başarılı bir ressam idi. Resimlerinin bazıları günümüzde dünyanın birçok şehrinde yaklaşık son yirmi yılını ABD'de geçiren yazar, ölümüne kadar kaldığı bu ülkede eserlerini İngilizce yazmıştır. Halil Cibran'ın en ünlü eserlerinden biri olan ve ilk kez 1923 yılında basılan Nebi adlı eseri, toplam 26 adet şiirden oluşan bir karma şiir denemeleri kitabıdır. El Mustafa adındaki bir kahinin 12 sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılıp evine gitmek üzereyken bir grup halk tarafından durdurulması ve ana kahraman ile halk arasında insanlık ve hayatın genel durumu hakkında geçen konuşmalar kitabın kendisini oluşturmaktadır. Kitaptaki metinler çoğunlukla Matta'ya göre İncil'in 5. bölümünde yer alan İsa'nın Dağdaki Vaaz'ıyla içerik ve üslup açısından benzerlik ve paralellik gösterir. Yazarın İnsanoğlu İsa adlı kitabındaki çalışmalar da dikkate alınırsa El Mustafa'nın Meryemoğlu İsa Mesih olabileceği iddiaları daha da güç Bahçesi Halil Cibran'ın Ermiş kitabının devamı niteliğindedir. Türkçeye çevirisi Sirmen tarafından yapılmıştır. Anasayfa / Edebiyat Kitapları / Roman KIRIK KANATLAR Hakkında Bilgiler Türü Roman Sayfa Sayısı 88 ISBN 9786052954966 Kapak Ciltsiz Ürün Özellikleri Ödeme Seçenekleri KIRIK KANATLAR Kısa Özet Cibran’ın 1912’de yayımlanan romanı Kırık Kanatlar, Arap dilinde yazılmış ilk romanlardan biridir aynı zamanda. Selma Karami’yle Cibran olduğu tahmin edilen genç adamın imkânsız aşkının hikâyesi, pastoral şiir tadında bir aşk itirafıdır. Cibran bu içe işleyen metinde, Arap edebiyatında ilk kez din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelere el atar. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar. Selam okur dostum “Ermiş”, “Ermiş`in Bahçesi” ve “Gezgin” kitaplarını severek okuduğum Halil Cibran`dan bu kez farklı bir kitapla geldim. Benim için çok etkileyici ve sarsıcı bir kitaptı. Cibran`ın önceki kitaplarında ders verici kısa metinler ve hikayeler vardı. 1912`de yayımlanan bu kitabı ise Arap dilinde yazılan ilk romanlardan biri. Kadının, özellikle Doğulu kadının gelenekler karşısındaki çaresizliğini ve güçsüzlüğünü vurgulayan, yeren ve eleştiren bir tavırla yazılmış Kırık Kanatlar. Cibran olduğu düşünülen gencin Selma Karami`yle yaşadıkları çaresiz bir aşk hikayesi anlatılıyor kitapta. Birbirlerine tertemiz bir kalple , hem beşerî hem de tanrısal bir aşkla bağlanan bu iki gencin dramı içinizde bir boşluk duydukları aşkın kuvveti ve bunu dile getiriş şekilleri aşkın o bilinmeyen tanımına yeni bir anlam getiriyor. Aşkın, sevdiğini her şeyden korumayı öğrettiği, kendi aşklarından bile korumayı öğrettiği bu iki kalp bazen içinize işleyerek sizden biri oluyor bazen de kendi aşkınızı sorgulatarak kendinize yabancılaştırıyor. Arap dilinde yazılan ilk romanlardan birinin bu kadar eleştirel olması bence Cibran`ın hayata ve yapılan haksızlığa sessiz kalmayan yapısının olduğunu da gösteriyor. Din adamlarını da yerdiği, kadını bir eşya gibi oradan oraya taşımaya layık gören zihniyeti de mercek altına aldığı Kırık Kanatlar, bir aşk hikayesinin yanı sıra toplumsal meselelere el atan bir insan hakları metni. Kadının kendi yaşamı üzerine söz sahibi olamadığı, ölümü bile bir lüks olarak gördüğü bu çıldırtıcı zihniyet yüzyıllar boyu bitmeyen ve bitmeyecek bir meselenin sonucu. Halil Cibran`ın üslubuna ısrarla değinmek isterim ki gerçekten çok beğendim. Betimlemeleri benzetmeleri ve okuyucuyu derinden etkileyen örnekleri ile zengin bir dil şöleni yaşatıyor okuyucuya. Filozofluğunun verdiği yaşama ve var oluşa dair mesajları tespitleri ne kadar yerinde ve etkili ise hala günümüzde sergilenecek kadar başarılı ressamlığının verdiği o gözlem ve betimleme yeteneği de o kadar etkili. Başta saydığım o üç kitabından sonra Kırık Kanatlar farklı bir deneyim ve bambaşka bir lezzet verecek size. Bu lezzetli satırlardan birkaç örnek bırakıp size Cibran`ın duygu yatağında dingin istirahatler diliyorum. Tanrıların ruh asaletiyle ve beden güzelliğiyle donattığı bu kadın, bizim ancak sevgiyle anlayabileceğimiz, ancak iffetle dokunabileceğimiz hem apaçık hem de bulanık bir gerçekliktir. “O geceden beri pek çok kez, Selma`nın ölümü yaşama yeğ tutmasının ardındaki psikolojik nedenleri düşündüm… Özverinin asaleti ile başkaldırının mutluluğunu, hangisinin daha güzel ve daha saygıdeğer olduğunu görmek için kaç kez karşılaştırmaya kalkmıştım… Ancak, şimdiye kadar tek bir hakikati anladım İçtenlik bütün eylemlerimizi güzel ve asıl kılıyordu; Selma Karami`de bu içtenliğin ta kendisiydi, sağduyunun ete kemiğe bürünmüş haliydi.” Kırık Kanatlar Halil Cibran İş Bankası Yayınları Türkçesi Kenan Sarıalioğlu 88 sayfa, 2019 HALİL CİBRAN D 6 Ocak 1883 - Ö 10 Nisan 1931 Halil Cibran 6 Ocak 1883'te Kuzey Lübnan'ın dağlık bir bölgesi olan Bişerri semtinde Hıristiyan Maruni mezhebine bağlı bir ailede doğdu. 25 Haziran 1895'te Cibranlar, Amerika'ya doğru yola çıktılar ve Boston'a yerleştiler. O zaman Boston ABD'de New York'tan sonra ikinci büyük Suriyeli nüfusa sahipti. Yeni bir yoksulluk döneminde büyüyen Cibran'ın burada geçirdiği ilk yılların acısı hayatında silinmez bir iz bırakacaktır. Cibran 1896'da Fred Holland Day ile tanıştı ve ondan sonra Day'in sıradışı sanatı ve Boston sanat çevresiyle temasları sayesinde Cibran da çevresinde tanınmaya başlandı. Day, Cibran'ı Yunan Mitolojisi, dünya edebiyatı, çağdaş yazın ve fotoğrafla tanıştırıp, kendi ifadesini bulmaya teşvik etti. Cibran, eğitimini tamamlamak ve Arapça öğrenmek üzere Lübnan'a döndü. 1898-1902 yılları arasında Lübnan'da kalan genç sanatçı, Arapça ve Fransızca öğrenip çalışmalarında, özellikle şiirde ustalaşarak 1902'de kolejini bitirdi ve Amerika'ya geri döndü. Cibran'dan on yaş büyük olan 30 yaşında Mary Haskell, Cibran'ın sanatsal gelişimini finanse edecek ve onu idealindeki sanatçı olmaya teşvik edecekti. Mary, Cibran'ın İngilizce yazmaya eğilmesinin ardındaki etkendi. Nitekim onu Arapça eserlerini İngilizceye çevirmeyi bırakıp doğrudan İngilizce yazmaya ikna etmişti. İngilizce eserlerini Mary'nin edite etmesi ve aralarındaki işbirliği Cibran'ın çalışmalarını parlattı. Mary, Cibran'ın dilini ve düşüncelerini daha iyi kavramak için Arapça öğrenmeye bile kalkıştı. 1904'te Cibran Arapça göçmen gazetesi el-Muhacir'e makaleler yazmaya başladı. Bu makaleler onun yayınlanmış ilk çalışmasıydı. 1 Temmuz 1908'de Cibran Boston'dan ayrılıp Paris'e sanat okumaya gitti. Orada Cibran, ünlü heykeltıraş Auguste Rodin ile tanıştı ve bu kısa tanışıklık bile Cibran'ın sanatı üzerinde çok derin etkiler bıraktı. Rodin, Cibran için şöyle demiştir "Resmin ve şiirin, onu yeni bir Blake yapacak kadar birbirine bağlantılı olduğu başka bir kimseyi tanımıyorum." Cibran'ın ilk İngilizce kitabı DeliThe Madman 1918'de yayımlandı ve yerel basından olumlu eleştiriler aldı. Eleştirmenler onu Doğu ile Batı arasında köprü atması bakımından ünlü Hint yazar Tagore ve İngiliz şair William Blake ile kıyaslıyorlardı. Bizzat kendisinin illüstrasyonlarını yaptığı mesellerden oluşan bu kitapta Nietzsche, Jung ve Tagore'un etkileri apaçık görülmektedir. Deli kitabının başarısının ardından Cibran'ın popüleritesi artmaya başladı. Ermiş kitabı 1923 yılının Ekim ayında yayımlandı ve ABD'de mütevazı bir başarı elde etti. 1926' da Cibran önce Arapça yazdığı daha sonra İngilizceye tercüme edilen aforizmalardan oluşan Kum ve Köpük'ü Sand and Foam yayımladı. 1926'da Cibran ünlü bir uluslararası şahsiyet oldu. Bu ününü, Cibran'ın ölümünden sonra da önemli bir rol oynayacak yeni yardımcısı ve editörü Henrietta Breckenridge'ye borçluydu. 10 Nisan 1931'de kırk sekiz yaşındayken New York' taki St. Vincent Hastanesi'nde karaciğerine yayılan siroz ve akciğerinde ilerlemiş tüberküloz yüzünden şuurunu yitirmiş bir haldeyken öldü. Cibran'ın naaşı 21 Ağustos'ta Beyrut'a getirildi. Ocak 1932'de Cibran'ın naaşı ebedi istirahatgahına tevdi edilmek üzere doğum yeri olan Bişerri'ye gönderildi ve Mar Sarkis manastırının küçük ve tarihi kilisesinin bahçesinde defnedildi. Cibran vefatından sonra yayımlanabilen iki eser bıraktı Cibran tarafından tamamlanmış olup 1932'de yayımlanan Gezgin Wanderer ve Cibran tarafından tamamlanmamış olup Barbara Young tarafından tamamlanan ve 1933'te yayımlanan Ermişin Bahçesi Garden of the Prophet. Cibran'ın isteği, bir oturuşta okunabilecek ve cepte taşınabilecek küçük kitapçıklar yazmaktı. Bunda da başarılı oldu, isteğini gerçekleştirdi. İşte, Halil Cibran'ın aforizmalarından seçtiklerim "Ağaçlar yeryüzünün gök kubbeye yazdığı şiirlerdir. Ama biz onları devirir ve boşluğumuzu kaydedebilmek için kağıda dönüştürürüz." "Sözlerimizin hepsi aklımızın ziyaretinden arta kalan kırıntılardır ancak." "Kalbi büyüleyen bir felsefedir şiir. Felsefe, fikir şarkıları söyleyen bir şiirdir. İnsanın kalbini büyüleyip aynı anda fikir şarkılarını da söyleyebilseydik, o zaman Tanrı'nın gölgesinde yaşayabilirdik." "Kaynağı adalet olan bir dünya, kaynağı merhamet olan bir dünyadan daha büyüktür." "Birlikte güldüğün birini unutabilirsin ama birlikte ağladığını asla!" Yararlandığım Kaynak HALİL CİBRAN - AFORİZMALAR Derleyen Orhan Düz Tutku Yayınevi

halil cibran kırık kanatlar özet